cem yılmaz sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster
cem yılmaz sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster

Cem Yılmaz, gerçekten Şahan'ı kıskanıyor mu?

      Recep İvedik 5 vizyona girdi, yine tartışmalar aldı yürüdü. İlk önce Zafer Algöz’ün bir eleştirisi olmuştu. Belki de eleştirinin de ötesi. Neyse işte. Onun yaptığı açıklamalarla ilgili de bir yazı yazmıştım. Ona da isterseniz, buradan bir göz atabilirsiniz. Şimdi de Cem Yılmaz polemiği çıktı. Gerçi hep vardı ya. Bir zamanlar Şahan Gökbakar’ın tv8’de bir skeç programı vardı. Dikkat Şahan Çıkabilir diye. Sonradan Atv’ye geçti diye hatırlıyorum. İşte o zamanlar. Şahan böyle daha yeni yeni parlıyor. O programda bir skeçte de Cem Yılmaz rol almıştı. Şahan’a destek olmak için. O zamandan bu zamana ne değişti de bu ikilinin arası açıldı?

cem yılmaz, şahan gökbakar, recep ivedik 5, güncel
                                    CEM YILMAZ’IN FİLMLERİ
                            GİŞEDE, ORTALAMA RAKAMLARA
                                                     OYNUYOR
      Bu durum için, “Boynuz kulağı geçti” diyebiliriz herhalde. Bir zamanlar destek olmak için programında konuk oyuncu olduğu Şahan, şimdi sinemalarda Cem Yılmaz filmlerini gişede katlıyor. Şimdi bu ikilinin arasının neden açıldığını bilmiyoruz. En azından ben bilmiyorum. Bununla ilgili bir haber duyduğumu hatırlamıyorum. Ama gerçek olan bir şey var. Oda: Cem Yılmaz filmleri, stand-upları kadar ilgi çekmiyor. Standart bir gişesi var. Aşağı-yukarı her filmde o sayıyı yakalıyor. Ama o kadar işte. Recep İvedik ile Şahan Gökbakar ise bunun tam tersi. Her yaptığı Recep İvedik filmi bir önceki filmin gişesini geçiyor. Sadece kendi filminin gişesini geçse iyi. Sinemada en çok gişe yapan film sıralamasında da zirveye oturuyor.
                           BOŞVER ŞAHAN’LA POLEMİĞE GİRMEYİ
     Yok Şahan paylaşım yapmış. Bunun üzerine Cem paylaşım yapmış. Sonra Şahan da ona cevap vermiş. Daha önceleri düşünmüyordum ama bu son paylaşımlardan sonra düşünüyorum artık. Sanki Cem Yılmaz’da Şahan’ın başarısını kabullenememe gibi bir durum var. Temennim odur ki, yanılıyorumdur. Cem Yılmaz gibi birine yakışmaz bu durum. Bu ülkede stand-up da bir numara olan kişi sensin. Senin esas işin sinema değil, stand-up. Ha bu demek değildir ki, “Film çekme, sadece stand-up yap”. Sen yine filmini çek. Ama bu gişe konusunda kendini Şahan ile kıyaslıyorsan yanlış yapıyorsun bence. Enerjini boşa harcıyorsun demektir. Bu tartışma yerine enerjini yeni projelere harcasan daha iyi olur bence. Adam gişe rekorları mı kırmış. Kırsın, boşver. Sen kendine bak. 

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/person-taking-picture-using-sony-camera-70313/

Cem Yılmaz, komedi filmi yapmıyor...

     Cem Yılmaz son filmi ile yine tartışmaların odağındaydı. Son filmi Arif ve 216 gişede şimdilik güzel gişe yaptı. Çünkü genelde Cem Yılmaz filmleri yüksek gişe yapmaz. Belirli sayılarda kalır hep. Çünkü kendisi komedi filmi yapmıyor. O komediyi stand-up şovlarında yapıyor. Filmlerinde komedi ise yan unsur. Esas amaç izleyiciyi güldürmek değil. O film yapmak istiyor. Ve o filmlerde de yabancı ve yerli olmak üzere tüm sinema dünyasına gönderme yapmayı seviyor. Bunları görünce kah kah gülmüyor, sadece gülümsüyorsunuz. Çevremdekilerden hep aynı şeyi duyuyorum, “Film hiç komik değildi”. Recep İvedik’teki gibi kahkaha atmak istiyor millet. Umduklarını bulamayınca da, “Film komik değildi” sözü habire tekrar ediliyor.

Cem Yılmaz

     Cem Yılmaz filmlerini anlamak için biraz sinema dünyasından haberdar olması lazım izleyenin. Kitap okuyan, film izleyen bir arkadaşımla konuştuk bu konuda. “Film komik değildi ama ben çok beğendim. Cem Yılmaz filmlerini anlamak için bir sinema kültürü lazım” diyor. Şimdi böyle diyenlerde var. Filmlerini bende izledim. Sonra bu duyduklarımdan da bir analiz yaptım. Ortaya bu çıktı. Yani yeni nesil daha çok Recep İvedik’ci. Arif Işık daha çok orta yaş ve üstüne hitap ediyor gibi. 20 yaşında bir sinema aşığından bahsediyorsak. Eminim oda beğenecektir. Çünkü sinemayla haşır neşirdir. Ve filmde yapılan göndermeler onun da hoşuna gidecektir. Bu Cem Yılmaz analizine siz ne diyorsunuz?

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/adult-bar-cafe-business-cinema-375885/

Cem Yılmaz, gümbür gümbür geliyor...

Cem Yılmaz, 2017’ye bomba gibi giriyor. Bundan birkaç ay önce, ocaktan itibaren, yeniden stand-up şovlarına başlayacağını duyurmuştu. Şimdi ise film haberi geldi. Yeni filmi, “Arif ve 216”. Bu film haberi sevindirdi beni. Bu uzaylı filmlerinin hakkını veriyor. Son filmi, Ali Baba ve 7 Cüceler berbattı. En kötü filmleri sıralamasında, belki de birinci sırada bile yer alabilirdi, o kadar yani. Ondan önceki Pek Yakında, öyle değildi bak. Öyle ahım şahım, çok süper bir film olmasa da, bir aileyi anlatıyordu. Daha doğrusu, bir babanın kendini, ailesine yeniden kabul ettirme, yeniden bir aile olma yolundaki çabası vardı. Sırf o yüzden, o filme kötü diyemem.

cem yılmaz, arif ve 216, güncel
Cem Yılmaz, uzaylı filmlerine devam dedi

                                              TÜRK’ÜN UZAYLIYA BAKIŞI
     Cem Yılmaz, bu uzaylı filmlerinde niye başarılı peki? Çünkü bir Türk’ün, bu olaya bakışı, başlı başına bir mizah zaten. Bu konu için, ayrıca bir espri düşünmene, mizah yapmana gerek yok. E, bu adamda bir Türk, bu uzaylı meselesine hangi açıdan bakar, bunu iyi yansıtıyor beyaz perdeye. Bakın, arada böyle, sinema yazarları gibi, beyaz perde gibi teknik terimlerde kullanırım ha. Ama şimdi şöyle bir sorun var ki, o kadar uzaylı filmi çekti ki mübarek adam, daha uzaylılarla ilgili nasıl espri yapacak, onlardan nasıl bir mizah çıkaracak, soru işareti. İlk filmde, günümüzdeki uzaylılarla ilgili bir film yapmıştı: Gora.
                                           YEŞİLÇAM’DA UZAYLI OLURSA
     İkincisinde ise, bu sefer taş devrine yolculuğa çıkmıştık. Şimdi ise, 60’lara gidecekmişiz hep beraber. “Yeşilçam zamanı uzaylılar nasıl olur?” sorusundan yola çıktı herhalde, bu seferde. Aslına bakılırsa, Yeşilçam’dan da uzaylılar hakkında iyi malzeme çıkar. Kadın başrol oyuncusu, yine Özge Özberk mi olacak, belli değil. E, 216’yı kimin oynayacağını söylemeye gerek yok herhalde. Tabi ki Ozan Güven. Vizyona girdiği dönemde, sinemaya gitme gibi bir düşüncem olursa, gitmeyi düşünürüm. Bu filmde, belli bir seviyeyi yine yakalayacağını düşünüyorum. En azından, ilk yarı sonunda filmi bırakıp gideceğimi sanmıyorum. Stand-up şovuna, eğer sinemada yayınlanırsa, gözüm kapalı giderim zaten. Hem stand-up, hem film, ikiside beklentileri karşılarsa 2017, Cem Yılmaz için harika geçebilir.


Cem Yılmaz, yeni gösterisinde daha ne anlatabilir ki?


     Cem Yılmaz yeni gösteri 2019 mart ayında başlıyormuş. Aslında daha önce başlayacaktı. Ocak gibi. Sonra ne olduysa oldu marta ertelendi. Cem Yılmaz yeni gösterisinin adı: CMYLMZ Diamond Elite Platinum Plus. Geçen gün serviste giderken de konuştuk. 

     “Merak ediyorum. Bu sefer ne anlatacak? Sosyal medyayla ilgili ne varsa hepsini anlattı. Daha ne anlatabilir ki? Ama işte Cem Yılmaz olmak farklı bir şey. Onun yaşadığı şeyleri bizde yaşıyoruz. Ama adam onları bize mizaha çevirerek anlatıyor. Ondan sonra, ‘Cem Yılmaz gülüyor. Millet de o güldü diye gülüyor’ diye eleştiriyorlar. Tamam, o zaman çık sahneye sen de gül” dedim. 

Cem Yılmaz


     Bu arada ne anlatacağına dair Twitter’dan da ipucu vermiş aslında. Twitter’da gösteri ismini yazdıktan sonra, “İsmi duyan pahalı mı? diyor. Zaten konumuz da bu” demiş. Yani yine telefonlara ona buna yaptığımız harcamaları anlatacak galiba. Göreceğiz. İlk gösterim için ise İngiltere seçilmiş. Neden İngiltere seçildiğini anlamadım. Genelde yurt içinde gösteri başladıktan sonra yurt dışına gidilir. Biletler her zamanki gibi tükenmek üzereymiş. Bilet fiyatları 372 lira ile 1000 lira arasındaymış.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/blur-color-conceptual-cube-208147/

Yetenek doğuştan mı gelir? Cem Yılmaz ve Can Yılmaz'ın çocukluğuna bakarak cevap veriyorum...

     Yetenek doğuştan mı gelir? Cem Yılmaz’ın kardeşi Can Yılmaz’ın anlattığına göre öyle. Çocukken Cem Yılmaz hep karikatür yaparmış.

 

     Ve eve gelem misafirlere gösterirmiş. Can Yılmaz ise hikayeler yazarmış. Ama o hikayeleri kimseye gösteremezmiş, çekinirmiş.


Yetenek doğuştan mı gelir?
foto kaynak: unsplash.com

     Cem Yılmaz karikatürden sahneye geçti. Can Yılmaz’ın kitapları var. Demek ki neymiş?

 

     Bir insanın yeteneği, daha çocukken ortaya çıkarmış. Ve yetenek doğuştan gelirmiş.

Did you mean this Can Yılmaz kitap yazmış...

     Cem Yılmaz’ın abisi, Can Yılmaz kitap yazmış. Kitabın adı da güzel olmuş. Yeni Başlayanlar İçin Can Yılmaz: Klişe Hayatlar Matbaası. Ben bu adamdan bir kitap bekliyordum. Çünkü adamda bu kapasite var. İlk defa 3 Adam programında görmüştüm. Verdiği cevaplar falan espriliydi. Twitter’da da takip ediyorum. Orada da mizah üzerine paylaşımları var. Cem yılmaz kadar olmasa da ona da mizah bulaşmış. İşte bu mizahı toplamış bir kitap yapmış. Daha önce adam hakkında tek bildiğim şey ve özelliği Cem Yılmaz’ın abisi olmasıydı. Çoğu kişi de böyle biliyordur zaten. Ama bu buzdağının görünen kısmıymış. Oyuncuymuş. Senaryo yazarmış. Oyun yazarı imiş kendisi.
kitap

                                                         BU BİR HİKAYE KİTABI
     Kaç defa ismini duymama rağmen, “Kimdir bu adam?” diyerek hiç Google’da aratmadım. Bu meraksızlık öldürecek bizi. Bilim falan bu yüzden gelişmiyor işte. Edebiyat sitesinden günlük okumamı yaparken gördüm haberini. Kitabın tanıtım bültenini okudum. Hikaye kitabıymış. Biliyorsunuz daha önceki yazılarımdan. Ben hikayeyi pek sevmem. Favorim romanlardır. O yazıyı da şurdan okuyabilirsiniz. Ama tanıtım bülteninde çok güzel yazmışlar kitap için. İçim gıcıklandı. Hemen alıp okuyasım geldi. Burdan da tanıtım bültenine ulaşabilirsiniz. Bakın ben de hizmet çok. Size link şöleni yaşatıyorum.(Bakmayın böyle söylediğime. Aslında kendimi övmeyi sevmem) Peki bu adam hikayelerinde ne anlatıyor? Belki klasik olacak ama bizi çocukluğumuza götürecekmiş. O zamanki mahallemize.
                                      ARKA KAPAK YAZISINI KİM YAZMIŞ DERSİNİZ
     Zaten böyle dedi ya. Benden geçer notu aldı. Ben geçmiş zaman aşığıyım. Çocukluğuma bitmeyen bir hasretim vardır benim. O yüzden sadece Can Yılmaz değil, kim olursa olsun çocukluk deyince benden puanı kapar. Arka kapakta Cem Yılmaz bir şeyler karalamış abisi için. Her zamanki gibi aralarındaki o tatlı rekabete değinmiş. Yine kendine has o mizahıyla. İkisi için de çok güzel bir duygu olsa gerek. Abisi kitap yazıyor. Kardeşi kitabın arka kapağına yazıyor. Büyük bir gururdur tabi. Unutmadan kitap İnkilap Kitapevi tarafından basılmış. Karton kapakmış. Ön kapak tasarımı da hoşuma gitti benim. Renk de güzel olmuş. Uyumlu. Peki sizin bu konudaki görüşleriniz nedir? Kitabı alır mısınız?

Foto kaynak:pixabay.com

Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
    


Notlarım #2...

                                         KÖTÜ BİR CEM YILMAZ FİLMİ
     *Geçen perşembe akşamı tv8’de Cem Yılmaz’ın, Ali Baba ve Yedi Cüceler filmini izledik, evdekilerle. O film için harcadığım iki saate yazık oldu resmen. Eğer bu filme para verip gitmiş olsaydım o parama, o kadar acırdım ki. Pek Yakında gibi bir filme imza atmış Cem Yılmaz, nasıl böyle bir film yapabilir, aklım almıyor. Merak ediyorum, bu senaryo için çok düşündü mü? Cem Yılmaz, her filmde daha iyiye gideceğine, daha kötüye gidiyor. Bu konuda yönetmen, senarist arkadaşları vardır. Bir onlara sorsun, danışsın. “Ben nerede hata yapıyorum?” diye. Şunu söyleyeyim: Cem Yılmaz’ın filmine para verip gitmem. Ama stand-up olursa, gönül rahatlığıyla paramı verip, izlemeye giderim. O konuda bir numara.  

Cem Yılmaz, güncel, notlarım, Trump, Beyaz Show
Notlarımı üç konuda topladım

                                              TRUMP SEÇİLİRSE…
     *Trump, ABD başkanı seçilirse ABD’ye müslümanları dediği gibi almayacak mı? Ya da Meksika sınırına duvar çektirecek mi? Trump, bu dediklerini yapamaz. Neden peki? Çünkü ABD ve diğer büyük devletlerde bir devlet politikası vardır. Bu politika, Obama’ya ya da Trump’a göre değişmez. Eğer devlet politikasının içinde varsa ancak Trump, müslümanları ABD’ye sokamaz. Bunun dışında kafasına göre iş yapamaz. Maalesef bizde bir devlet politikası yok. Gelen hükümetlere göre iç-dış politika her şeyimiz değişiyor. Bırak hükümet değişmesini, milli eğitim bakanı değiştiğinde, eğitim sistemi baştan aşağı değişiyor. Bizim de bu yapıyı devlet geleneğinde oturtmamız gerekiyor. Hedefi belirlemeliyiz ve gelen tüm hükümetler o hedef doğrultusunda hükümet etmeliler.
                                BEYAZ SHOW FORMAT DEĞİŞİKLİĞİ
     *Beyaz Show, bundan sonra turne yapacakmış. Avrupayı dolaşacakmış. Bizde onları izleyeceğiz. Bence çok saçma. Yıllardır bu programın yapılış tarzı var. Şimdiden sonra niye format değişikliğine gidiliyor ki? Sorun telefonsa, yayına telefon almazsın. Ya da alırsın, baktın bir durum yaşanacak, hemen alırsın hattan. Bu format değişikliğinin sebebi belli. Geçen sene canlı yayında yaşanan o telefon olayı. Biz yıllardır Beyaz Show’u canlı olarak izlemeye alışmışız. Bazı zamanlar banttan yayın yapılıyor. Oralardan tecrübemiz var ki, banttan yayının hiç tadı yok. Şimdi bilmem nerelere gidecek. Binlerce kişinin önüne. Binlerce kişinin olduğu bir mekanda, canlı yayın yapamazsınız. O kadar kişiyi kontrol etmek zor çünkü. Olmadık durumlar yaşanabilir. Bu nedenle mecbur bant yayın izleyeceğiz. Yani kısacası Beyaz Show’dan eski aldığımız tadı alamayacağız. Ama önyargılı olmayacağım. Yine de ilk programı heyecanla bekliyorum. Beyaz’ı severim. O yüzden bu yeni formatında da başarılı olmasını isterim. 


Cem Yılmaz'dan TRT Arşivi ile ilgili paylaşım...




     Cem Yılmaz, TRT Arşivi ile ilgili bir paylaşım yapmış. İnstagram hesabından yaptığı paylaşımda, Gülünüz Güldürünüz programından Altan Erbulak’ın fotoğrafını koymuş. Ve TRT’ye teşekkür etmiş. Cem Yılmaz’ın bu huyunu çok seviyorum. Sadece gösterilerinde espriler yapıp çekilmiyor kenara. Daha önce bu ülkede komedi adına neler yapılmış, bu ülke hangi aşamalardan geçmiş onu da takip ediyor.

gündemden haberler

 Bence de bir işte en üst seviyeye gelmenin yolu: Kendinden önce o işle ilgili neler yapılmış hepsini araştırıp öğrenmektir. Öğreneceksin ki üstüne senden de bir şeyler katabilesin. Bu konulardaki bilgisini herhangi bir röportajında çok rahatlıkla fark edebiliyorsunuz. Konuşulan konu hakkında hemen geçmiş dönemlerden örnekler veriyor. Yani işin özü: Cem Yılmaz kolay olunmuyor.

Cem Yılmaz gerçekten Şahan'ı kıskanıyor mu? yazımı okumak için buradan okuyabilirsin.


Cem Yılmaz'ın, "Ben söylemedim" dediği o söz...

     Birkaç gündür sosyal medyada, Cem Yılmaz’a ait olduğu söylenen bir söz dolanıp duruyor. Söz, harika bir söz. Ama bu sözü söyleyen Cem Yılmaz mı peki? Ben de bu sözü kimin söylediğine dair internette araştırma yapacaktım ki Cem Yılmaz benden önce davrandı ve sözün kendisine ait olmadığını söyledi. Peki neydi o söz derseniz?

Cem Yılmaz
foto kaynak: unsplash.com

İŞTE DURMADAN PAYLAŞILAN O SÖZ…

     İnstagram ve Twitter kullanıyorsanız muhakkak denk gelmişsinizdir zaten. “Bu ülkenin en büyük sorunu, iki duble rakı içeni kafir, iki rekat namaz kılanı da Müslüman zannetmek.” Peki o zaman bu söz ona ait değil de kime ait? Bir haber sitesi de merak edip bu sözü kimin söylediğinin peşine düşmemiş. Kimin söylediği belli olmayan bir söz ile kalakaldık ortada.

Cem Yımaz'ın, etten duvar olayının gerçekleri ne?


     Cem Yılmaz konsere gitmiş. Konserde korumalar kimseyi yanına yaklaştırmamış. Hatta çocukları bile. Magazinlerde çok yer aldı bu haber. Bende izlediğimde, “Bu ne ya. Cem Yılmaz’a hiç yakışmamış” dedim. Tamam, yoğun ilgiden sıkılıyor olabilirsin. Ama bu kadarı da biraz fazla. Hadi büyükleri geç. Bari çocukların fotoğraf isteğini geri çevirmeseydi. Daha sonra Twitter’dan açıklama yapmış. O kişiler koruma değilmiş. Konser alanının görevlileriymiş. Konserin başlayacak olmasından dolayı da kimseyi yanına yaklaştırmamışlar. Orada bir toplanma olmasın diye. Yani bu yaşananlar onluk bir durum değilmiş. 

Cem Yılmaz

     Zaten koruma muhabbetinden bi kıllanmıştım. Çünkü bugüne kadar kendisinin korumasının hatta korumalarının olduğunu görmedim. Ben, Cem Yılmaz’ın, hele ki böyle bir mekanda, hayranlarını yanına sokmamak için özel bir çaba sarfedeceğini hiç zannetmiyorum. Daha da ileri gidip argo söyleyecek olursak, o kadar burnu büyüklük yapacağını hiç düşünmüyorum. Bu konuda siz ne söylemek istersiniz? Hemen aşağıdaki yorum bölümünden yorumunuzu bırakabilirsiniz. İyi pazarlar herkese.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/people-at-theater-713149/

Karakomik Filmler yarın vizyonda...


     Cem Yılmaz’ın yeni filmi, Karakomik Filmler yarın yani 18.10.2019’da vizyonda olacak. Filmi yazan ve yöneten Cem Yılmaz. Sinemaya gidenler iki film izleyecekler. Filmlerin isimleri ise: 2 Arada ve Kaçamak. Kendisinin ilk defa uygulayacağı bir yöntem bu. Seyircinin buna nasıl bir tepki vereceği merak konusu. Filmler 6o dakika olacak. Toplamda 120 dakika. 

Cem Yılmaz
Foto kaynak: haberturk.com
     İlk film 2 Arada’da Metin’in dramı anlatılacak. İkinci film Kaçamak’ta ise zamparalık peşinde koşan erkeklerin uzaylılar ile karşılaşmasını konu alacak. Bu film ise komik olacak. Yani Cem Yılmaz’dan beklenen. Ben kendisinin drama olan ilgisini de seviyorum aslında. Pek Yakında’yı sevmiştim mesela. Bir babanın eşinden ayrılmamak ve onun gözüne girmek için yaptıkları çok samimi gelmişti bana.

Cem Yılmaz'ın son gösterisinden en çok beğendiğim iki esprisi...

      Cem Yılmaz’ın son gösterisi, “Diamond Elite Platinum Plus”ı baştan sona izlemedim.

     Ama parça parça sosyal medyada yayınlanan bölümlerinden biliyorum.

     Bu kısa kısa olan bölümlerinden iki tanesi çok hoşuma gitti.

     Bir tanesi, dayısının yaptığı kazayı anlattığı bölüm.

     Diğeri de Nasrettin Hoca’nın düdük hikayesini kendisine uyarlayarak anlattığı bölüm.

     Nasrettin Hoca’nın yerinde kendisi olsaydı ve sadece para veren çocuğa düdük almış olsaydı, Twitter aleminde kendisine yapılabilecek küfürleri ve hakaretleri seslendirdi bir bir.

     “Sosyal bir deney olarak ben yapsaydım bunu” diyerek gelebilecek tepkileri şu şekilde sıraladı:

     “Çocukları neden ağlattın? Hepsine alabilirdin. O.çocuğu. Tarkan, Athena Gökhan, Cem Yılmaz hepinizin belasını versin”

     Nasrettin Hoca’nın o meşhur düdük hikayesini kendine uyarlamak nereden geldi aklına be adam?

     Cem Yılmaz gerçekten bu mizah işini biliyor.

Cem Yılmaz'ın oynadığı filmler...


     Cem Yılmaz’ın yeni filmi Karakomik Filmler bugün vizyona giriyor. Yeni filminin vizyona girmesi nedeniyle bugüne kadar oynadığı filmlere bir göz atalım istedim. Sizin en sevdiğiniz film hangisiydi? “Bu da vardı değil mi?” diye soracak mısınız bakalım filmleri okurken. O zaman gelsin liste. Keyifli okumalar. İşte Cem Yılmaz’ın oynadığı filmler:

Cem Yılmaz
Foto kaynak: odatv.com

     ·      1998- Her Şey Çok Güzel Olacak
     ·      2000- Vizontele
     ·      2004- G.O.R.A
     ·      2005- Organize İşler
     ·      2006- Hokkabaz
     ·      2008- A.R.O.G.
     ·      2009- Yahşi Batı
     ·      2010- Av Mevsimi
     ·      2012- Şahane Misafir
     ·      2014- Son Umut
     ·      2014- Pek Yakında
     ·      2015- Ali Baba ve 7 Cüceler
     ·      2016- İftarlık Gazoz
     ·      2017- Deli Aşk
     ·      2017- Arif v 216
     ·      2019- Karakomik Filmler

Cem Yılmaz, Karakomik Filmler ile güldürecek mi?


     Cem Yılmaz ara sıra yaptığı filmlerle çizgisinin dışına çıkıyor. Mesela Hokkabaz ile. Mesela Pek Yakında ile. Bu adamın gönlünde komedinin dışında başka bir tarz daha yatıyor. Oda komik olmayan filmler. Hayata dokunan filmler. Pek Yakında mesela öyle bir işti. Eşiyle tekrar barışmak isteyen bir adamın mücadelesiydi. Bir aile filmiydi. Tabi dört dörtlük olduğu söylenemez. Ama niyet var. 

Cem Yılmaz yeni film

     Adımlar da iyi. Karakomik Filmler ile geliyor bu sefer karşımıza. Filmlerin türünün ne olduğuna dair şu şekilde bir açıklama yaptı: “Gora’yı çok sevmiştim ama Hokkabaz’ın yeri ayrı diyorsan sıradaki parça sana”. Cem Yılmaz çabuk öğreniyor. Ve her film bir öncekinden daha iyi oluyor. Hem komedi türünde hem de komedi dışındaki türlerde iyi filmler yapacağı düşünüyorum.


Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/man-holding-clapper-board-1117132/

Barmen Cem Yılmaz kahkahalara boğdu...

            Cem Yılmaz’ın son reklam filmi acayip komik.İzlemeye doyamıyorum.Zap yaparken reklamın sonuna denk gelsem bile o kanalı bırakıp izliyorum.O kadar yani.Bu reklam filmi çok hoşuma gitti.Bundan önceki bir iki tanesinden hiç hoşlanmamıştım.Ama bu başka.Harika.Reklam başından sonuna espriden yıkılıyor.”Bu adamı tanıyor musun?”diye uzatılan fotoğrafa bakıp,”Kim ki bu artist mi?Yerli mi yabancı mı?”diye sorması esprinin dibi resmen.
                                                                                                                                                
             Sonra dedektif doları uzatıyor.Hani filmlerde olur ya.Para verilince barmen konuşur.Adamın kim olduğunu söyler.Ama bizim barmen Cem Yılmaz adamın kim olduğunu söyleyeceği yerde doların üstünde resmi olan adamın ismini söylüyor.”Bunu bilmeyecek ne var.Benjamin Franklin”diyor.Yok böyle bir mizah.Bir de,”Küfürsüz komedi olmaz”diyorlar.Al sana küfürsüz,mis gibi komedi.Cem Yılmaz’da filmlerini yaparken yaptığı bu reklamları örnek alsa çok iyi olur aslında.Siz ne dersiniz?
            Olayı bir türlü anlamayan barmene dedektif bu işlerdeki adabı muaşeret-i anlatmaya başlar.”Hani dedektif gelir”der.Bizim barmen yine lafa girer.”Gelsin bizim bir çekincemiz yok”der.Ancak bir Türk böyle cevap verebilirdi zaten :)İşte bu ya.Olması gereken mizah bu.Bir de kurnaz barmen fotoğraftaki adamın kim olduğunu öğrenmek için dedektifin kendine verdiği doları tekrar dedektife uzatıp,”Bu kim?” diye sormaz mı?Harika bir replik daha.Kabul edelim.Çok iyi yazılmış bir senaryo. 

Foto kaynak:www.videooloji.net
            
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com.tr
                                 

            

Hollywood'dan sonra ikinci sırada biz varız...

  Ben Türkiye’den, yani ülkemden başka bir yerde yaşayamam ya. Hani kuşu altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş. O misal. “Ya tamam, böyle diyorsun da, hiç yurt dışına çıktın mı be adam?” derseniz. Hayır, çıkmadım. Öyle yurt dışına çıkayım, gezeyim-göreyim meraklısı biri de değilimdir. Sağ olsun bu gezi programlarından, gezmiş kadar oluyoruz. Bir kere mutfakları bizle hiç uyuşmuyor. Bence dünyanın en temiz mutfaklarından biriyiz. Önümüze gelen hayvanı kesip yemiyoruz. Çok garip adetleri olan ülkeler var. Bana, yani bize tamamen ters. Ya, çok fazla kelimelere dökemiyorum işte. Büyük konuşmayayım ama. Fakirlik de yaşayacaksam, aç da kalacaksam, kendi ülkemde kalmak isterim. 
hollywood, dizi ihraç etmek, mehmet esen, cem yılmaz, yılmaz erdoğan, ille de vatanım, güncel
                                                DÜNYADA İKİNCİYMİŞİZ
     Kültür Bakanı Nabi Avcı, dizi yapımcıları ile bir araya gelmiş. Gördüğüm yapımcılar arasında, Çocuklar Duymasın ve Seksenler’in yapımcısı Birol Güven’de vardı. Bakan açıklamış. Hollywood’dan sonra dünyada, en çok dizi ihraç eden ikinci ülkeymişiz. Abi, biz biliyoruz bu dizi işlerini ya. Türk milleti olarak sanata yatkın bir milletiz abi. Nasıl ki şimdi dizilerle dünyaya damga vuruyoruz, gün gelecek yapacağımız filmlerle de dünyaya damga vuracağız. Her şeyin zamanı var. Aşama aşama. Devamlı dizi izleyenler bilirler. Artık dizilerin başlangıçlarında yönetmen falan vs. yazarken, İngilizce’si de yazıyor. Artık diziler yapılırken, hedef sadece Türkiye’ye değil, dünyaya dizi yapmak. Dışarıda çok tutacak dizilerden biri de eminim, Vatanım Sensin dizisi olacak. Adamlar çok kaliteli bir iş yapıyorlar.
                                              REKLAM KOKAN PAYLAŞIM
     Mehmet Esen diye biri- adını daha ilk defa duyuyorum. Ama sima olarak bir yerlerden hatırlıyorum gibi- Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan hakkında, sosyal medya hesabından bir paylaşım yapmış. Zamanında bu ikili ile arkadaşmış. Sonra ne olduysa olmuş, arkadaşlıkları bozulmuş. Şimdi ikisine de verip veriştirmiş. Şimdi, bu reklam kokan bir paylaşım değil de, nedir arkadaşlar? Bak bu paylaşım nedeniyle ben bile yazıyorum. Bak, o adamların üzerinden gündeme geldin. Her internet sitesinde haber oldun. Bir de o paylaşımın altına tutmuş, Cem Yılmaz’la çekilmiş bir fotoğrafını koymuş. Aga, tamam bu adamlar sana kazık atmış olabilirler. Bunu herkesle paylaşmanın amacı ne? Ben reklamdan başka amaç göremiyorum.

"Bana ne lan Cem'den"


     “Bana ne lan Cem’den.” Evet, Ozan Güven. Bu sözü Cem Yılmaz için söylemiş. Gerçi bir anlık sinir ile de söylemiş olabilir. Adamın taa evinin önüne gitmiş magazinciler. Adam da köpeğini gezdirmeye çıkarmış. Kameraları görünce tabi sinirlenmiş. Magazincilere laf söylemiş. Magazinciler o kadar laftan sonra gitmek bilmemişler tabi. 

Ozan Güven
foto kaynak: haberturk.com
     İçlerinden biri Cem Yılmaz’ın çöp konteynırı yangınını sormuş. Adam zaten sinirli. Bunu da duyunca iyice zıvanadan çıkmış tabiri caizse. Ve onu bugün Google arama trendlerine sokan cümleyi kurmuş, “Bana ne lan Cem’den.” Kendisine nedense bir türlü ısınamadım. Ama Cem Yılmaz ile olan arkadaşlıkları hoşuma gider. Zaten iyi filmler çıkmasında da bu arkadaşlığında rolü yadsınamaz.

Cem Yılmaz sosyal medya

Cem Yılmaz sosyal medya

     Cem Yılmaz sosyal medya hesaplarını kapatmış. Şahsen hiç üzülmedim. Çünkü devamlı takip ettiğim hesaplar değildi hesapları. Zamanında Twitter’da takibe almıştım onu. Birkaç tivitine baktım. Hiç beklediğim gibi değildi. Türkiye’nin en iyi komedyeninden, komik tivitler bekliyor insan doğal olarak. Baktım, hiç komik değildi. O zaman tivitlerine espri amaçlı bakmamaya çalıştım. Ne anlatmak istiyordu. Anlamaya çalıştım. Bu sefer de pek sarmadı beni tivitleri. Ama beni sarmadı diye, adama eleştiri ya da hakaret boyutuna varan tivitler atmadım. “Beni Twitter paylaşımları sarmıyor” deyip, devamlı takipçisi olmadım. Ama takipten de çıkmadım. Ama herkes benim gibi değildi. Adamı attıkları tivitlerle canından bezdirdiler. Bence en iyisini yaptı. Bunca insana laf anlatmakla baş olur mu?

Şahan Gökbakar çocukken Cem Yılmaz'dan imza almış...

Şahan Gökbakar çocukken Cem Yılmaz’dan imza almış. Boynuz kulağı geçti diyebilir miyiz? En azından sinemada. Bana göre Cem Yılmaz, stand-up dünyasında hala 1 numara. Çocukların hayallerini süslemek de başka bir şey olsa gerek. Çocuklara ilham olmak.

MUHSİN BEY FİLMİ BAKALIM BENLİK Mİ?

Muhsin Bey filmini çok övdü Hasan Can Kaya. İlk fırsatta izlemek istediğim filmlerden biri. Gerçi Hasan Can söylemeden önce de aklımdaydı. Ama hoşuma gider mi endişesi taşıyordum. Endişeyi bir kenara bırakıp izlemem lazım artık.

2024 YILI YAVAŞ YAVAŞ GELİRKEN…

2024 yaklaşıyor. Şimdiden yeni yıl heyecanı sarmaya başladı beni. Yeni yıla, yeni hedeflerle girmek, yeni yıldan güzellikler beklemek motive ediyor beni.

 

Zafer Algöz eski günler bitince ne anlatacak?

     Zafer Algöz eskileri anlatıyor ama. Gün gelip bitecek onlar. Peki o zaman ne anlatacak? O zaman da Cem Yılmaz ile nasıl tanıştığını ve Cem Yılmaz’ın ekibinin nasıl oluştuğunu ve Cem Yılmaz’lı filmlerin ortaya çıkış hikayelerini anlatır. Bunlar da bittikten sonra günlük olaylara geçer. Ekip olarak yaşadıkları komik olayları anlatabilir. Dün akşam Zeki Müren’i anlatmıştı Kafa TV’de. Daha izleme fırsatı bulamadım. Haberi olmayanlara duyurulur.

ONLİNE DERSLERE GÖNDERME BÖYLE OLUR…

     Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’nin bir bölümünde yalandan bayılmış olan birine müdahale etmeye gelen sağlık görevlisine, hastanın yakını, “Suni teneffüs yapsana” der. Sağlıkçının cevabı ise, “Abi ben online ders aldım. Bunu yapmadım” der. Online derslere harika bir göndermeydi.