sevgili günlük sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster
sevgili günlük sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster

Sevgili günlük #6...

     Sevgili günlük, bu akşam benim için tam bir kültür sanat akşamıydı. Hem film izledim, hem kitap okudum. Şimdi bu satırları ise sana gün sonundan yazıyorum. 24:00’e 20 dakika var bu yazıyı yazarken. Odaya tam bir sessizlik hakim. Bizimkiler çoktan uyudular. Yarın sabah 07:30’da kalkacağım ama bu yazıyı yazmadan yatmak istemedim.

     Bu akşam işten geldim. Baktım kardeşim tv8’i açmış. “Ne varmış bunda?” deyip ekranın sağ alt köşesine baktım. Dönerse Senindir filmi varmış. Hani şu Murat Boz’un filmi. “İyi bari. İzlenecek doğru dürüst bir şey de yoktu zaten” dedim. Ama bir yandan da bu film vizyona girdiği dönemde pek ses getirmedi diye de aklımın bir köşesinde kalmış.

     Sevgili günlük, “Artık şansımıza” deyip filmi izlemeye başladım. Tabi aç karnımı doyururken. Başrollerinde Murat Boz’un dışında İrem Sak ve Yasemin Allen vardı. Şu Yasemin’e nedense bir türlü kanım ısınmadı. İrem Sak desen başrolü yapabilir mi? Oda soru işaretiydi benim için. İşte böyle düşünceler içinde filmi izledim.

sevgili günlük

     Filmin konusu: Mehmet (Murat Boz) ve Selin (Yasemin Allen) tanışıp sevgili olurlar. Sonra Selin, Mehmet’ten ayrılır. Aşk acısı çeken Mehmet bir akşam bir mekanda içki içip takılırken Defne’ye (İrem Sak) denk gelir. Defne artık Mehmet’in, tekrar Selin’i geri kazanması için Mehmet’e yardım edecektir. Kısaca böyle. İlk 15-20 dakikayı beğenmedim.

     O dakikalarda, “Bu filme gitseydim verdiğim paraya acırdım” diyordum. Ama filmin sonunda, “Verdiğim parayı hak etmişti” dedim. Güzel bir aşk hikayesi yani. Filmin dışında kitap okudum. Yazılarımı devamlı takip edenler hatırlayacaklardır. “Bab-ı Esrar” kitabını okumaya başladığımı. Hala devam ediyorum ona.

     Son 200 sayfaya girdim artık. Bu hafta pazar günü çalışmıyorum. Pazara kadar biteremezsem bile pazar günü kesin biter. Bu kitap biter bitmez diğer okuyacağım kitaplar hazır. Bir arkadaşımda Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sı var. Ondan söz aldım bitirince bana verecek. Bir diğer arkadaşımda da Ruhi Mücerret kitabı var.

     E filmimi izledim. Kitabımı okudum. E şimdi de yazımı yazıyorum. Bu akşamlık kültür sanata doydum diyebilirim Sevgili günlük.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/pen-writing-notes-studying-8769/

Sevgili günlük #8...

     Sevgili günlük, bugün benim için bomboş bir gündü. Hiçbir şey yapmadan öylece boş boş oturdum. Şu tatil günümde ne bir kitap okudum, ne de bir film izledim. Yani kendime hiçbir şey katmadım. Televizyon ve internet arasında sıkışıp kaldım. Ama ikisinde de totoyu kıpırdatmadım. Hareket etmeden bir gün geçirdim. Sağlık için hareket etmek ne kadar da önemli oysa. İnternette dakikalarca o sosyal medya senin, bu sosyal medya benim, dolaştım durdum. Tabi bu oradan oraya atlayışım hiçbir şey kazandırmadı bana. Örümcek korktun mu diye meşhur olan bir video var. Ona baktım. Onun nasıl çıktığına baktım. Ve onun hakkındaki yorumları izledim Youtube kanallarında.

sevgili günlük

     Sevgili günlük, artık bu zamanda fenomen olmak ne kadar da kolay. Kim derdi ki bir kız çıkacak. “Örümcek korktun mu?” deyip fenomen olacak. Zamanında yabancılardan biri bir şey söylemiş. Adamın adı gelmiyor aklıma. “Herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak” demiş. Bunları gördükçe, “Adamın kehaneti haklı çıkıyor” diyorum. Televizyon desen onda da bir şey yok. Ama Seda Sayan’a helal olsun. Kadının kaç programı kaldırıldı. Hala program yapıyor. Seda Sayan’a dediğim Helal olsunu geri alıp, Show tvye veriyorum. Show tvnin bu inadı nedir böyle? Anlamak mümkün değil. Evde kalıp televizyon izlemek tam bir çılgınlık. Bomboş bir günden şimdilik bu kadar sevgili günlük.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/typing-on-the-tablet-5838/


Sevgili günlük #1...

     Sevgili günlük, ramazan ayı güzel geçiyor. Birde şu uykusuzluk olmasaydı. Akşam yorgun argın işten geliyorum. İftardan sonra üzerime bir ağırlık çöküyor. Yorgunlukla o ağırlık bir birleşince. Kendimi yatağımda, başımı yastığımın üzerinde buluyorum. Sonra gece 01:30’da yeniden kalk. 10 dakika yataktan çıkmak için, kendimle savaşıyorum. Yataktan kalkıp sofraya oturduktan sonra da, uyku sersemliğim bir müddet daha devam ediyor. Sonra sonra uykum açılıyor. 03:20 gibi ezan okunuyor. Sonra bir daha yat, uyumaya çalış. Sabah 07:30’da bir daha kalk. Kalkıyorum ama. Gel de bana sor birde. Hala ilkokula giden çocuklar gibi, “Tatil gelsin, saatlerce uyuyacağım” diyorum. Yorgana sıkı sıkı sarılmış, uyuyan, bizimkileri görünce, “Keşke bende böyle yatabilsem” diyorum.
sevgili günlük, ramazan ayı, uyku, yaşadıklarım
GECE VARDİYASINDA RAMAZAN
     Sevgili günlük… Ramazan ayının ilk haftası, gece vardiyasına denk geldi. Bunun benim için daha iyi olacağını düşünmüştüm ilk başta. Ama işler hiç de düşündüğüm gibi olmadı. İşten gece 00:30 ile 01:00 arasında geliyorum. “Hiç uyumadan sahuru yapar, öyle yatarım” diyordum. Birkaç gece de denedim bunu. Ama perişan oldum. Gece uykusu kadar tatlı bir şey yok. Hani derler ya, “Gündüz ne kadar uyursan uyu, gece uykusunun yerini tutmaz” diye. Öyleymiş. Gece uykusunu transit geçip, sahurdan sonra 04:00’de yatınca, olanlar oldu. Uykumu alamadım, doğru dürüst dinlenemedim. Uykusunu alamamış bir insan kadar çekilmez birisi yoktur. Kendi çekilmezliğimden biliyorum.
BLOG YAZISIZ KALMAMALI
     Sonraki günlerde işten geldikten sonra, en azından 1 saat uyumaya çalıştım. Hiç uyumamaktan iyiydi. O bir saatlik uykunun ardından sahura kalkmak ise, tam bir ölümdü. Öyle böyle ramazan ayını yarıladık, hatta son 10 gününe de girmiş olabiliriz. Bu sene ramazan, hızlı geçiyor benim için. Ne ara bu kadar günü ardımızda bıraktık. Zaten normalde de zaman su gibi akıp geçiyor ya. Ne olduğunu anlayamadan günler bir çırpıda geçip gidiyor. Bu zaman sıkışıklığı arasında hiç bloğa bakamadım. Anca şimdi yazabiliyorum. Bu yazı için bile fedakarlık yapıyorum. Şu anda kafayı yastığa koyar koymaz uyuyabilecek bir durumdayım. Ama bloğumu daha fazla yazısız bırakamazdım. Bir daha ki görüşmemize kadar, kendine iyi bak sevgili günlük.

Sevgili günlük #9...


     Sevgili günlük, bugün Miraç kandili. Şükür bir kandile daha eriştik. Adım adım Ramazan ayına doğru gidiyoruz. Geçen sene oruç nasıl tutmuşum ya. Bu sene çok erken acıkıyorum. Geçen sene Ramazan’ın büyük çoğunluğunda oruç tutmuştum. Bu sene de nasip olursa tutmayı düşünüyorum. Tanıdıklara böyle deyince, “Allah bi kolaylığını verir kardeşim” diyorlar. 

Sevgili günlük

O günlerde insana bir dayanma gücü geliyor gerçekten. Bu akşam eve geldim. Bizimkiler kanal D’ye bakıyorlar. Haberler bitti. Bi baktım, akşam 21:00’da mevlüt yayını varmış. Bunca yıldır kanal D’ye bakarım. İlk defa bu kadar erken saatte mevlüt yayınladığını gördüm. Kanalın el değiştirdiği belli oluyor. Sevgili günlük yarın iş var yine, görüşürüz.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/notes-paper-pen-writer-7073/

Sevgili günlük #7...

    
     Sevgili günlük, bir pazar gecesinden daha merhaba. Yine bir haftayı geride bıraktım. Ve yarın, yeni bir haftaya daha başlayacağım. Yeni bir hafta, yine iş demek. Bende pazartesi sendromu olduğu için moral motivasyon olarak durumumun pek de iyi olduğunu söyleyemem. Geçen hafta neler yaşadım? Onlardan bahsedeyim size.

     Şu kadar senedir çağrı merkezinde çalışıyorum. İlk defa sesim kısıldı. Çağrı sırasında öyle bağırarak konuşan bir yapım da yok aslında. İşyeri doktoru soğuk algınlığından dolayı sesimin kısıldığını söyledi. Ve bana bir antibiyotik, bir ağız spreyi bir de suya atıp içtiğimiz tabletten verdi. Çok şükür iki günde düzeldi. Ses kısıklığı çok kötü. Neredeyse işaret diliyle anlaşacaktım miletle.

sevgili günlük

     Sevgili günlük, uzun bir aradan sonra bir kitabı yarıda bıraktım. Murat Menteş’in, Ruhi Mücerret kitabını. 100 sayfa okudum. “Yok artık. Daha fazla katlanamayacağım” dedim ve kitabı okumayı bıraktım. 100 yaşında bir adam var. Devamlı, “Hala niye ölmedim?” diye yakınıp duruyor. Artık daraldım yani. İzlediğim filmlere gelince. Dün Persapolis filmini izledim. İran’da yapılan devrimlerin, bir kadının hayatındaki yansımasını görüyorsunuz. Aslında bir film daha sıkıştırmak istiyordum bu hafta sonuna. Ama olmadı. Gelecek haftaya artık. Kendinize iyi bakın. Tekrar görüşmek üzere.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/boy-field-grass-green-261501/

Sevgili günlük #2...

sevgili günlük

     Sevgili günlük, görüşmeyeli nasılsın? Beni sorarsan yoğunum. Hem gündüzleri, hem akşamları. Gündüzleri yoğunum çünkü: İşyerinde bazen başımızı kaşıyacak bile vaktimiz olmuyor. Devamlı çağrı geliyor. Müşterilerin derdine derman olmaya çalışıyoruz. Akşam eve geliyorum. Bu sefer de blogda bugün ne yazsam diye kafa patlatıyorum. Kafa patlatıyorum dememe bakma sen. Bu işi zorla yapmıyorum. Severek yazıyorum. O yüzden buna en çok tatlı bir kafa patlatma diyebiliriz. Her gün yazmaya zorluyorum kendimi. Çünkü yazma alışkanlığı kazanmak için. Çünkü istikrarlı bir şekilde yazmak için. Çünkü beni her gün takip eden ve her gün benden yeni bir yazı görmeye alışanlar için. Sevgili günlük, bu aralar yazı yazma ile baya haşır neşirim anlayacağın.

Sevgili günlük 17...

     Sevgili günlük, koronavirüs başladığından beri en fazla can kaybı bugün itibariyle yaşandı. 141 kişi vefat ederken, günlük hasta sayısı da en yükseğe, yani 5.103’e çıktı.


sevgili günlük
foto kaynak: unsplash.com


İNSANIN OLDUĞU YERDE…

     Doktorun odasına girerken montlarımızı dışarıda bıraktık kardeşimle. Doktor ise, "Kızım dışarda herhangi bir eşyanızı bırakmayın” dedi.

 

     “Daha önce de bıraktım hocam. Bir şey olmadı diye yine bırakmıştık” dedi kardeşim. Ve yaşlı doktorumuzdan da duyunca çok beğendiğim cevap geldi, “İnsanın olduğu yerde her şey olur kızım.”


SAHİ, KALBİMİZ TEMİZ Mİ GERÇEKTEN?

     Kitaplara bakarken gözüme, “Kalbin Temizse Hikayen Mutlu Biter” adında bir kitap ilişti. Bir kişisel gelişim kitabı. İşte o an düşündüm, “Gerçekten de kalplerimiz temiz mi?”

Sevgili günlük #5...

sevgili günlük

     Sevgili günlük bir haftadan sonra yine sana yazıyorum. Geçtiğimiz hafta pazartesi itibariyle Bab-ı Esrar kitabını okumaya başladım. Kitap çok güzel gidiyor. Abi bu adam işi biliyor ya. Yazıyor, okutuyor. Blogda 200 bin okunma sayısını geçtim.  Tabi popüler bloglara göre bu hiçbir şey. Ama blog yazmaya başladığımda 200 bini hayal edemezdim. Şimdi ise hedefim daha fazla okunma. Ama günlük okunma sayım çok az. Okunma oranlarımı yükseltmem lazım. Adsense kabul edildiğim bir ayı geçti. Ama doğru dürüst bir şey kazandığımız yok. Bununla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyorum. Ayrıca bloğa reklam yerleştirme ile ilgili de bir yazı gelebilir. Bu konularda söyleyeceklerim var çünkü.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/person-writing-notes-on-white-ruled-paper-164666/

Sevgili günlük 19...

 

sevgili günlük
foto kaynak: unsplash.com

     Bugün daha iyiyim sevgili günlük. İçtiğim ilaçlar etkisini gösterdi. Gün boyu dinlenip zap yaptım. Pelin Çift’in sunduğu 3’te 3 yarışma programını izledik. Akşam da Çok Güzel Hareketler 2’yi izledik. Saat 23:50 geçiyor. Artık yatma vakti.

Sevgili günlük #11...


     Sevgili günlük. Bu hafta Pazar günü çalışacağım. Bayadır zazar günü çalışmıyordum. Tek tatil günüm bugündü. Olabildiğince bugünden faydalanmaya çalıştım. Kendimi kültür sanata boğdum. Terminal filmini izledim. 5 üzerinden 3 notum filme. Zaman zaman sıkıldım. Sonra iblis kitabını okumaya devam ettim. 360’lı sayfalara geldim. Daha 200 sayfam var. Kitabın bazı yerlerini çok uzatmış ya. 

sevgili günlük

     Aslında kitabın hacmi daha az olabilirmiş. İş güçten hafta içi bir sayfa bile olsun okuyamamıştım. 3-4 gün ara verince de tekrar kitaba konsantre olmak zor oluyor. “Nerede kalmıştım ya?” deyip duruyorum. Video Eğitim adlı Youtube kanalından çekingenlik üzerine video izledim. Böylece günü tamamlamış oldum. Saat 23:53. Yarın pazarın tadını benim yerime de çıkarın. İyi geceler herkese.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/close-up-of-book-320265/

Sevgili günlük 18...

     Çok halsizim, çok yorgunum ve kafamı kaldıramıyorum sevgili günlük. Biraz da mide bulantısı var. Sabahtan beri böyleyim. Gece yarısı oldu ama daha tam düzelemedim. Aferin, Minoset ve şimdi ismini hatırlayamadığım bir mide bulantısı hapı içtim.


YENİ KİTAPLAR ALMAK İSTİYORUM…

     Rahatsızlığımdan dolayı Öğrenilmiş Çaresizlik adlı kitabı da okumaya devam edemedim. Yarın onu bitirip, kütüphaneden yeni kitaplar almak istiyorum.


sevgili günlük
foto kaynak: unsplash.com


BU AKŞAM NE İZLEDİK?

     A2’de Çocuklar Duymasın’ın tekrar bölümünü izledik. Şimdi de Atv’de, Kenan İmirzalıoğlu’nun sunduğu Kim Milyoner Olmak İster’i izliyoruz.


OSMAN’IN YENİ ALIŞKANLIĞI…

     Kedimiz Osman, kucağımıza ya da ayaklarımıza yatmaya başladı. Daha önceleri böyle bir huyu yoktu. Biz memnunuz yatmasından. Çünkü kendisi pek sevmeye gelmez.

      

Tam kapandık...

     Sonunda beklenilen tam kapanma kararı geldi. 29 Nisan’dan 19 Mayıs’a kadar tam kapanma olacak. Ama önemli olan tam kapanma kararı almak değil. Önemli olan buna ne kadar uyulacağı. Ekmek almaya çıktım bahanesiyle fıldır fıldır gezenlere izin verilecek mi bakalım? Kurallara uyulduğunu televizyonlardan görürsek, işte o zaman gerçekten de tam kapandık derim.

koronavirüs
foto kaynak: unsplash.com

NEDEN TÜRKİYE İSMİ GEÇMİYOR?

     Amerika Başkanı Joe Biden, soykırımı tanıdığı açıklamasında Türkiye ismi geçmiyormuş. Açıklama metninde bir kurnazlık yapmışlar yani. Ama neden böyle yapmışlar, neden direk Türkiye olarak metinde ismimiz geçmemiş, bilen yok. Yakında çıkar kokusu.

KARDEŞİNİ DE DOLANDIRMIŞ…

     Thodex’in kurucusu, ikinci tosuncuk Faruk Fatih Özer yaptığı açıklamayla birkaç gün sonra ülkeye döneceğini söylemişti. Ama gelen giden yok. Tüm akrabalarını gözaltına almışlar. Kardeşi, “Beni de dolandırdı” demiş. Şimdi güler misin, ağlar mısın?

DİĞER YAZILARIM…

*Sevgili günlük 1…

*Sevgili günlük 2…

*Sevgili Günlük 3…

Sevgili günlük -13...


     Sevgili günlük. Tüm Türkiye yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı açıklamaya kitlenmiş durumda. Koronavirüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilecek mi? Kafeler, sinemalar, tiyatrolar her yer kapalı. Böyle olması ister istemez sokağa çıkma yasağını gündeme getiriyor. Bizim iş yerindeki kafeler bile kapandı. Sabahları kahvaltıyı nerede yapacağız bilmiyorum.

sevgili günlük
foto kaynak: milliyet.com.tr
     Hekimoğlu dizisini izliyoruz şu anda kanal D’de. Saat 23:49 gösteriyor. Son bir yeri kaldı onu da reklama soktular. Aslında bitti sayılır. Aynı yeri gösterip bitirecekler.
    

Sevgili günlük #10...


     Bu akşam da güncel konular üzerine yazmayacağım sevgili günlük. İçimden gelmiyor. Acayip bir sıcak var. Kapı, cam açık. Ama hiç mi hiç faydası yok. Bu sıcaklar öyle sıcaklar ki. Hani doğuda damlarda yatarlarmış ya yaz aylarında. İmkan olsa ben de damda yatacağım. Bu akşam mesai yaptık. Tam iki saat. Böyle mesai yaptığımız zamanlarda, sanki dünyaya sadece çalışmak için geldim hissine kapılıyorum. 21:30- 22:00 gibi evdesin. Hemen 24:00 oluyor zaten. Yat, sabah tekrar kalk. Yine iş. 

sevgili günlük

     Yeni bir kitap daha geldi bugün. Yeni işe başlayan arkadaşım Mustafa’nın kitaplığından. Aslında Otomatik Portakal kitabını getirecekti. O başkasındaymış. Onun yerine Adalet Savaşçısı kitabını getirdi. Şu anki okuduğum İblis kitabı gibi polisiye-gerilim. Kitap stokunu yaptım yine. Bu iki kitap, beni iki hafta idare eder. Bu yazıyı yazarken bana Sezen Aksu eşlik etti. İhanetten Geri Kalan şarkısıyla. Sizde bu yazıyı okurken belki dinlemek isterseniz diye buraya bırakıyorum.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/white-notes-beside-a-pencil-on-brown-wooden-surface-733854/

Sevgili günlük #4...

sevgili günlük

     Sevgili günlük, uzun zamandır ilk defa bir kitap bitirdim. Tolstoy’un, Her Şeye Rağmen Sevgi kitabını. Bu kitapla ilgili yorumumu, en kısa süre içerisinde başka bir blog yazımda yazacağım. Sırada Ahmet Ümit’in Bab-ı Esrar kitabı var. Aslında planlarıma göre dün Her Şeye Rağmen Sevgi kitabını bitirip, bugün Bab-ı Esrar kitabına başlayacaktım. Ama olmadı. Her şey insanın planladığı gibi olmuyor değil mi hayatta? Bu hafta cumartesi ve pazar tatildim. Evden çıkıp bir şeyler yapamadım ama. Bir arkadaşla buluşacaktık. Onun da bir işi çıktı. Oda kaldı.  Bu hafta gece vardiyasında olacağım. Gece vardiyasında pek bloğa yazı girmeye fırsat olmuyor. Ama elimden geldiğince, konu bulursam, yine yazı gireceğim.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/beverage-blank-coffee-composition-217661/

Sevgili günlük #3...

sevgili günlük
     
     Sevgili günlük, bugün tatildim. Aslında dün de tatildim ama mesai koydular. İki haftadır cumartesileri mesai yapıyorum. O yüzden bu pazar tatilleri benim için daha bir kıymetli oldular. Bugün doya doya uyudum. Evin sessizliğinde kafamı dinledim. Sonra bizim blog dünyasına baktım. “Kim ne yapmış, ne etmiş?” diye. Okuma listeme düşen yeni yazılara baktım, yorum yaptım. Barış Özcan’ın bu haftaki videosunu izledim. Harikaydı. Şuraya bırakıyorum. Sizde bir bakın. Motivasyon videosu. Video bittiğinde motive olmuş buluyorsunuz kendinizi. Bu arada Barış Özcan sakal bırakmış. Bana göre hiç yakışmamış. Belki de onu sakalsız tanımamdan dolayı olabilir bu beğenmeme. Şu anda Çocuklar Duymasın’a bakıyorum. Bir pazara daha noktayı böyle koyuyorum. 

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/blur-book-close-up-college-273006/

Sevgili günlük 15...

     Öğrenilmiş Çaresizlik kitabından bi 15 sayfa okuyup bıraktım. Bu ara önemli olan okuduğum sayfa sayısı değil her gün düzenli okumak.


     Hem blogdan para kazanmak istiyorum hem de bu yazdığım yazılarla para kazanacağıma inanmıyorum. Bu ne yaman çelişkidir.


sevgili günlük
foto kaynak: unsplash.com

     Bu hafta sonu itibariyle sokağa çıkma yasakları başlıyor. Bugün açıklanan verilere göre ilk defa ölüm sayısı üç haneli rakamları gördü. Ölen kişi sayısı: 116


     Çekim yasası ile ilgili videolar izliyorum. “Kendini hedefe ulaşmış gibi hayal et” diyorlar. Ama bu bana pek inandırıcı gelmiyor.

Sevgili günlük 16...

     #sevgiligünlük, daha önce ismini duymadığım bu yazar- Funda Özsoy Erdoğan- ne de güzel yazmış. Okumaya devam ediyorum Öğrenilmiş Çaresizlik kitabını.


     Twitter’a da hikaye özelliği gelmiş. İyi güzel de sanki Twitter’ın ruhuna aykırı gibi hikaye özelliği. Zamanla göreceğiz bakalım benimsenecek mi? ilk hikayemde yeni blog yazımı paylaştım. Topu topu üç kişi görmüş. Birde hikayelerin açılmasında yavaşlık var gibi.


sevgili günlük
foto kaynak: unsplash.com


     Merkez Bankası, o çok beklenen toplantısını yaptı. Toplantıda politika faizi 475 baz puan arttırıldı. Böylece faiz yüzde 10.25’ten yüzde 15’e çıktı.


     Bir Zamanlar Çukurova dizisini izliyorlardı bizimkiler. “Koskoca Hünkar bile gitti” dedim. Kardeşim de, “Dünya Kanuni’ye kalmamış ona mı kalacaktı?” dedi.


     Ben, Esra ve Pınar hayat üzerine konuştuk. İstediğimiz hayatı yaşıyor muyuz? Hayatta yeteneklerimizi keşfede bildik mi? Nasıl bir hayat yaşamak isterdik? Bu sorular etrafında döndük durduk.

Sevgili günlük -12...

Koronavirüs
Foto kaynak: hurriyet.com.tr

     Sevgili günlük, koronavirüs nedeniyle yaşadığımız dünya koca bir hapishaneye döndü. Eğer vakalarda artışlar devam ederse sokağa çıkma yasağı da ilan edilebilirmiş. Bu sokağa çıkma yasağını ise sadece darbe dönemlerinden hatırlarım ben. Askere sokağa iner ve kimsenin dışarısı çıkmasına müsaade etmez. Şimdi ilk defa, eğer olursa darbe dışı bir nedenle sokağa çıkamayacağız.

Sevgili günlük 14...

     Öğrenilmiş Çaresizlik kitabını okumaya devam ettim. Canım pek kitap okumak istemiyordu aslında.


     Ama her gün okuma rutinimi bozmamak adına 15 sayfa okuyup bıraktım. Konuşanlar’ı izledim YouTube’da.

 

     İlyas Yalçıntaş’ın konuk olduğu. Hasan Can çok küfürlü konuşmuş bu bölümde. Önceki programlarında da küfürlü konuşuyordu.

 

Sevgili günlük
foto kaynak: unsplash.com


     Ama bu programda dozu biraz fazla kaçırmış. Şoray Uzun, A Spor’a konuk olmuş. 3 saatlik programın bir saatini izledim.


     Geri kalanını da yine boş bir vakitte izlemeyi planlıyorum. Hafta sonu itibariyle sokağa çıkma yasakları başlıyor tekrar. Bu akşam açıklandı.

 

     Ama kimse açıklamadan bir şey anlamadı. Twitter’da çok mavrası yapıldı. 10:00 ile 20:00 arası sokağa çıkılacak mı, çıkılmayacak mı?

 

     Benim en son anladığım yasak 20:00 ile 10:00 arasını kapsıyor. Twitter’daki mavra çok iyiydi. Baya güldüm eğlendim.