barış özcan sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster
barış özcan sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster

Neden Barış Özcan'ı izliyoruz?


     Cevabı çok basit: Çünkü biz millet olarak bize bir şeyler anlatıp ve anlattıkları şeyin sonunda da hayata yönelik mesaj verenleri çok seviyoruz. Gerçi sadece gülmek içinde izliyoruz. Örnek Cem Yılmaz. Tabi oda lazım, Barış Özcan’da.
     
     İnsan zaman zaman hayatın stresinden uzaklaşıp deşarj olmak istiyor. İşte bu zamanlar için Cem Yılmaz biçilmiş kaptan. 

     Geçen internette gezerken Trt arşivine denk geldim. Her akşam bir ünlünün hikaye anlattığı bir program varmış zamanında. İlk programın konuğu Levent Kırca’ymış. O bölümde kendisi bir meddahlık örneği sergiledi. 10 dakika kadar kısacık bir video. İsterseniz hemen Trt arşivinden izleyebilirsiniz. “Bakalım ne anlatacak?” diye hevesle dinledim. Beklediğim kadar iyi bir hikaye olmasa da yine de iyiydi. 

Barış Özcan

     Barış Özcan tam da bunu yapıyor işte. Kendisi için modern meddah diyebilir miyiz? Kendisini gençler de çok takip ediyor. Bu devirdeki gençler hemen bir şeylerden sıkılıyorlar. Böyle bir gençliğin takip ettiği biri olmak kolay değil. 

     Abuk sabuk video çekenler de bilmem kaç bin kere izleniyor. Olay o değil. Olay: İnsana değer katacak böyle videoları yapmak. Yapmakla kalmamak, bunları ilgi çekici şekilde sunmak. İşte bu zor olanı yapıyor Barış Özcan. Her videonun sonunda muhakkak bir mesaj veriyor bize. Kendimizi geliştirmemiz için. 

     Dizileri de şöyle bir gözden geçirmenizi istiyorum. Dizilerde de yaşlıca amcaların/teyzelerin verdikleri öğütler hep etkilemez mi bizleri? 

     Mesela Arka Sokaklar’ın Rıza Babası. İnsanın moralmen çöktüğü o anlarda öyle şeyler söylüyor ki. İnsan yeniden toparlanıyor. Söyledikleri de hakikaten o kadar doğru ve mantıklı şeyler ki. Mesela Kurtlar Vadisi’nde Ömer Babanın anlattıkları. İnsan dinlerken huzur buluyor. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Vermek istediğim mesaj anlaşılmıştır diye umuyorum. 

     Son bir not daha. Youtube dünyasında, “Böyle kanallar izlenmez” tabusunu da yıkmış oldu. Youtube’da sadece eğlence videoları izlenir diye bir algı vardı. Yalan yok izleniyor da. Ama Barış Özcan gösterdi ki, pekala onun gibi kaliteli işler yapan kanallarda izlenirmiş. 

     Serviste işe giderken bir anda aklıma bu soru geldi işte. “Neden Barış Özcan’ı izliyoruz?”. O zamandan beri bunun üzerine düşünüyorum.

Barış Özcan ile ilgili diğer yazılarımı buradan okuyabilirsiniz.

Foto kaynak: http://barisozcan.com/kimdir/

Barış Özcan I Abone olunası bir youtuber...

     Barış Özcan son vlogunu, Martin Luther King hakkında yapmış. Dün akşam, “Ne izlesem, ne izlesem?” diye kendi kendime sorarken bir baktım, bu son videosunu izlemediğimi fark ettim. “Güzel vakit geçirmek için, işte harika bir seçenek” dedim ve videoyu izlemeye başladım. İzlediğim sanki bir vlog değilde, Ntv’de bir belgeseldi sanki. O kadar kaliteli bir vlog yapmış. Böyle dedim diye sanmayın ki diğer videoları iyi değil. Onlarda çok kaliteli. Ama bu vlog, harika olmuş. Buram buram kalite kokuyor. Tekrar tekrar izlenecek bir video. Başından sonuna ilgiyle takip ettim videoyu. “Bu videonun herkese ama herkese ulaşması lazım. Bunu yazmalıyım” dedim. Ve bu yazı çıktı ortaya.


KANALINDAN NASIL HABERİM OLDU?
     Barış Özcan şu an itibariyle 610 bin takipçisi olan bir youtuber. Ama dediğim gibi şimdilik. Gün geçtikte takipçi sayısı hızla büyüyor. Ben kendisini takip etmeye başladığımda 200 bin küsürlerde bir takipçisi vardı. Çok yakın zamanda 1 milyon aboneye ulaşması içten bile değil. Beni kendisi ile tanıştıran ise Semih Keçecioğlu oldu. Zinciri Kırma diye ünlü bir videosu vardır. Bir gün baktım Semih onu paylaşmış. İzlenesi video olarak ana sayfasında. “Semih paylaştıysa iyi bir şeydir” deyip izledim. Hakikaten de kaliteli bir şeymiş. İşte o günden beri kendisini takip ediyorum. Kendisi her hafta pazar günleri bir video yayınlar. O video öyle bir videodur ki. Bir haftaya bedeldir.
HAFTALIK BİR VİDEO YAYINLIYOR
     Her hafta pazar günü oldu mu, Youtube’dan bildirim beklerim. Baktım yeni video bildirimi geldi. Hemen tıklarım videoya. “Bakalım bu hafta nasıl video hazırlamış?” diyerek. Her hafta da şaşırtır beni. Beklenmedik yerden vurur. İlk önce video başlar. “Bunu nereye bağlayacak?” dersiniz. En sonunda kişisel gelişime ya da hayat dersine bağlar. Tabi herkesin ilgi alanı farklı olabilir. Ben mesela. Daha önce Youtube’dan böyle kanallara abone olmak ilgimi çeken bir şey değildi. Ama son aylarda bu durum değişti. Benim gibi kişisel gelişimden, sanattan, hayata dair bir şeyler duymaktan hoşlanıyorsanız, Barış Özcan tam size göre.


Video kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=LRHIYT9ljdM&t=9s






Barış Özcan'a göre Aya gerçekten gidildi mi?


Barış Özcan

     Barış Özcan gelecek hafta kanalında Aya gidiş ile ilgili bir video yayınlayacağını duyurdu. Bunca yıl oldu. Hala aslında aya gidilmediğine yönelik bir takım iddialar var. İşte bu iddiaları ele alacak videosunda. Barış Özcan gibi uzay üzerine çok meraklı ve uzay yayınlarıyla tanınan birinin bu konuyla ilgili ne söyleyeceğini gerçekten merak ediyorum. Şimdiden hemen Pazar gelse de şu videoyu izlesek diyorum. Videonun yayın tarihi ise: 21 Temmuz Pazar 2019, sabah 09:00’da yayında olacak.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/4zxSWESyZio


Barış Özcan'a bir abone kazandırdım...


     İş yerinden arkadaşım Cansu’ya, Barış Özcan’ın videolarından birini attım. Kim bu Stan Lee videosunu. İzlemiş, beğenmiş hatta takibe bile almış. “Beğeneceğini biliyordum” dedim. Yorgun olmasından dolayı sadece attığım videoyu izlemiş. İlk fırsatta diğer videolarını da izleyeceğini söyledi. Böylelikle Barış Özcan’a bir abone kazandırmış oldum. 

Barış Özcan

     “Örümcek Adamı o bulmuş” dedi. “Aslında büyük bir romancı olmak istemiş” dedim bende. Daha bilmem kaç fantastik karakter daha varmış filme çekilmemiş. Adamın nasıl bir hayal dünyası varmış böyle. Hayran oldum. Karakterleri nasıl buluyordu? Nelerden ilham alıyordu? Acaba bunun hakkında bir belgesel var mı? Mesela Örümcek Adam’ı nasıl bulduğuyla ilgili bir belgeseli merakla izlerdim. Bir Google’a sorayım.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/EpJOBZNzrVo

Barış Özcan, felsefeyi okuyup anlamak isteyenler için hangi kitabı önerdi?


     Barış Özcan’dan devamlı talep edilen şeylerden biri, kitap tavsiyeleri. Oda ara ara kendince okunması gereken kitapları paylaşıyor videolarında. Önerdiği son kitaplardan birisi de Sofie’nin Dünyası kitabı. Felsefeye ilgi duyanların ve yeni başlayacak olanların okuması gereken bir kitap olarak bahsediyor kitaptan. Üstelik herkesin anlayacağı basitlikte. 

Barış Özcan

     Felsefe kitapları deyince genelde insanların gözü korkar. Anlaşılması güç ifadeler ve sıkıcılık vaat eder sanki bu kitaplar. Ama bu kitap için öyle bir sorun olmadığını, kitabı bir ortaokul öğrencisinin de, bir üniversite öğrencisinin de alıp rahatlıkla okuyabileceğini söylüyor. Kitabın yazarı, Jostein Gaarder. 591 sayfalık kalın bir kitaptan bahsediyoruz. Kitap Yurdu’nda şu an itibariyle 25 lira satış fiyatı var.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/mIESPbiPwkI


"Günü birlik, Van'a kahvaltı etmeye gidip gelelim mi?"


     Çalan telefonla uyanıyorsunuz. Telefondaki arkadaşınız, “Kahvaltıyı Van’da yapmaya ne dersin? Günü birlik. Kahvaltıyı yapıp geri geleceğiz” dese. Bugün izlediğim videoda bu soruya, “Evet” yanıtını veriyordu çocuk. Youtuber Emre Durmuş’un Van kahvaltısı videosunda aynen böyle yaşanıyor bu olay. Uçakla hopp, Van’dalar. O meşhur Van kahvaltısını yaptı arkadaşlarıyla. 

     Ama bu zamana kadar Van’a gidip kahvaltı yapmamasını yadırgadım. Sen ki dünyayı geziyorsun Emre. Ama bu zamana kadar ülkende dillere destan olmuş bir kahvaltıyı çok daha önce yapman lazımdı. Sonra Van Akdamar Adasına gittiler. Dönüşte de trenle döneceklermiş. Güzel bir video olmuş. Pazar pazar güzel dakikalar geçirmeme sebep oldu.

Van kahvaltısı

KİTAP OKUMAKTAN SIKILIYORUM BU ARALAR…
     Uzun zamandan beri kitap okumuyordum. Ahmet Batman’ın Korkma Kalbim kitabıyla tekrar sahalara döndüm. Sonra Sabahattin Ali’nin İçimizdeki Şeytan kitabını okumaya başladım. 300 sayfalık bir kitap. Ben daha 100’lerdeyim. Bir türlü gitmiyor kitap. 

     Hemen sıkılıyorum. Konusu beni sarmadı desem oda değil. Sevdiğim tarz konulardan biri. Sevdiğim tarz konusu olsa da yazım tekniği mi bana uymuyor? Oda uyuyor gibi. Ben anlamadım ya.

YAZI YAZARKEN KLASİK MÜZİK DİNLEMEK…
     Bunu şimdiye kadar nasıl akıl edememişim. Şu anda yazdığım bu yazıya başlamak kolay olmadı. Bir türlü kafamı toparlayamadım. Müzik dinleyerek yazıya yoğunlaşmam gerekiyordu. Ama radyo dinleyerek yapmak istemedim bu sefer. Hep aynı şarkılar. Oda sıktı.

     Yazı yazarken dinlenecek müzikler diye arattım Google’dan. Birkaç şarkı sonra klasik müzikler çıktı önerilenlerde. “Bari yazarken onları dinleyeyim” dedim. Memnun kaldım. Bundan sonra yazı yazarken dinleyeceğim müzik türleri arasında klasik müzik de yerini aldı.

 HER PAZAR BARIŞ ÖZCAN VİDEOSUNUN SAAT 09:00’DA YAYINDA OLACAĞINI BİLMEK…
     İnstagram’dan hikayelere bakarken Barış Özcan’ın oğluyla konsoldan futbol oynarken ki görüntülerini gördüm. “Yapma ya. Bu hafta video yok mu?” dedim. Çünkü bugün pazar ve koyacağı hikayeye videosunu koyardı. Hemen Youtube kanalına gittim. Yeni video çoktan yayındaydı bile. 200 bin falan da izlenmiş. Moralim yerine geldi.  Keyifle izledim. 

     İnsan takip ettiği yazarların, Youtuberların alıştığı zamanda yeni yayınlarını görmenin mutluluğunu yaşıyor. Ben biliyorum ki her pazar sabah 09:00’da Barış Özcan yeni videosunu koyar. Pazar günü yapılacaklar listemde yer alır Barış Abinin yeni videosunu izlemek. Şimdi listeye almışken yeni video koymadığını görmek hayal kırıklığı yani. Bu arada hikayedeki oğluyla maç yaparkenki görüntüleri yine bu haftanın videosu ile ilgiliymiş.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/group-of-people-sitting-on-ground-while-cooking-egg-1376960/


İnci Taneleri dizisi devam eder mi?

İnci Taneleri dizisinin ilk bölümünün bazı yerlerini izledim. Dizi çok yavaş akıyor ve bu da sıkıyor. Ben pek uzun ömürlü göremedim diziyi.

KÜBRA DİZİSİ İÇİN BİR VİDEO DA BARIŞ ÖZCAN’DAN…

Barış Özcan da Kübra dizisi ile ilgili video yapmış. Barış Özcan da video yaptıysa demek ki bu dizide gerçekten bir farklılık var.

HERKES ÖLÜNCE DİZİ BİTECEK HERHALDE…

Kardeşlerim dizisinde Suzan da öldü. Dizinin finalinde herkes ölecek herhalde.

BAŞARININ GARANTİSİ YOK…

Beyhan Budak paylaşmış. Her şeyi doğru yapmış olsanız bile yine de başarılı olamayabilirsiniz diye bir söz. Gerçekten baba söz. Kendisinin değil bu söz. Sadece paylaşmış, yanlış anlaşılmasın.

NAMUSSUZ BİR İNSANA DÖNÜŞÜM SÜRECİ…

Show TV’de, Şener Şen’in oynadığı Namuslu filmi vardı. Namuslu bir insanın nasıl da namussuz bir insana toplum tarafından dönüştürüldüğünü anlatıyor. Filmde anlatılanlar bugün de geçerliliğini koruyor.

 

 

Barış Özcan'da da içerik sıkıntısı baş göstermiş...


     Barış Özcan son videosunun başlığını rastgele sorular olarak koymuş. Bende Youtube’la ilgili ve başarı üzerine sorular falan sandım. Meğer öyle değilmiş. Herhangi bir alandan soru ve cevapları. Yorulduğumuzda neden gözlerimizi ovuştururuz gibi. 20 tane soru var. Bence soru sayısı çok fazla. 10 makul bir soru adedi olabilir. Bazı sorulara çok kısa cevap verip geçmiş. Soru sayısını azaltıp cevap süresini uzatırsa daha iyi olabilir. 


     Barış Abi böyle videolar yapmazdı. Bunun nedeni olarak içerik bulamaması olarak düşünüyorum. Elbette içeriği vardır. Fakat araştırması bitmemiş olabilir. Bu hafta da boş geçmesin diye bu videoyu yapmış olabilir. Biz, onun izleyicileri olarak bu tarza alışık değiliz. Gelecek hafta normal tarzda videosunu bekliyorum açıkçası.

Video kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=JmMBZruthxQ


Efsunvari blog 1 yaşında...


     Sevgili Efsunvari blog 1 yaşını tamamlamış. Kendisini çoğunuzun tanıdığını düşünüyorum. Eğer kendisinden hiç haberiniz yok ise şuradan bloğuna bir göz atabilirsiniz. 

     Bloğunda bununla ilgili yazısını görünce çok mutlu oldum. Kendisi buralarda olmayı hak eden bir Blogger. Kalemi kuvvetlidir. İyi yazar. Haftada en azından bir defa yazı girer. Bazı zaman bir hafta hiç yazı girmez. Bir girdi mi de 4-5 yazı birden girer. 

     Ayda yılda bir güncellenen bir blog değil yani. Gönül rahatlığıyla takip edebilirsiniz. Belli bir zaman aralığında da olsa bir blog güncellenmeli. 

     Eğer ne zaman güncelleneceği belli değilse takip etmek gelmiyor içimden. Gerçi takip ediyorum. Ama devamlı takip ettiğim blog okuma listeme almıyorum. Bu konuyla ilgili bir yazı yazmıştım. Onu da okumak isterseniz buradan okuyabilirsiniz. 

     Efsunvari ile daha yıllar boyu omuz omuza bu blog aleminde yol alacağımızı düşünüyorum. Çünkü o yazmayı seviyor. Yazmayı seven biri bloğu bırakmaz. Ancak çok istisnai bir durum olursa bırakır. Tabi ki böyle bir şey olmasın. 

     Blog dostluğumuz yıllarca devam etsin. Nice yıllara Efsunvari blog. İyi ki blog dünyasına adımını attın. O arkadaşına tekrar teşekkür et bence. Hani sana, “Gel blog açalım” diyen.

kişisel blog

İLK DEFA BİR KARA DELİĞİN FOTOĞRAFI MI PAYLAŞILACAK?
     Bu bilgiyi Barış Özcan abimden öğrendim. Kendisi normalde her pazar yeni video yayınlar. Ama ara ara perşembe günleri de duruma göre video atar. Bu sefer perşembeyi beklemeden çarşamba gününden paylaşmış. İçi içine sığmamıştır. 

     Uzay severler olarak bu tip haberler bizim için çok önemlidir. Kara delikler benim çok merak ettiğim bir konu. İçinde ne var sorusu mesela aklımı kurcalar durur. Bunu bilim hala bulamadı. Ama çalışmalar devam ediyor. 

     Barış Özcan’ın videosundan öğrendiğim bir başka bilgi de şu ana kadar gördüğümüz kara delik fotoğrafları gerçek değilmiş. Teoriden yola çıkılarak yapılan simülasyonlarmış. İşte gelecek hafta 10 Nisan’da gerçek bir kara delik fotoğrafının dünya ile paylaşılacağını düşünüyor Barış Abi. Bu çok heyecan verici. O günü şimdiden iple çekmeye başladım.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/blank-business-close-up-composition-261571/

Ruhi Çenet Ermenistan'a gitti ve Ermenilere bizim hakkımızda ne düşündüklerini sordu...


     Aranızda, bu anda yaşayabilme olayını yapabilen var mı? Geçmişi ve geleceği düşünmeden, sadece anı yaşayan. Bana imkansızmış gibi geliyor.

     Ruhi Çenet (isme tıkla ve videoyu izle) için daha önceki yazımda Ermenistan’a gittiğini yazmıştım. Orada yaptığı röportajları yayınladı. Ermenilerin bize bakışı çok sert. Biri, “Türkler, hayvandır” dedi. Biri, “Senin dedelerin benim dedelerimi kesti” dedi. Çarpıcı bir video olmuş. Bence izlenmeli.

Ruhi Çenet
foto kaynak: medyafaresi.com
     İnternet kablolarının okyanusların altına döşenme hikayesini biliyor musunuz? Eğer sizde benim gibi bilmiyorsanız Barış Özcan’ın (isme tıkla ve videoyu izle) bu konudaki son videosunu izleyebilirsiniz. Gerçekten enteresan.

Barış Özcan hakkında yazdığım yazıları okumak için buraya tıkla.

     Hıncal Uluç (isme tıkla ve yazıyı oku) gerçekten olaylara farklı bir açıdan bakabiliyor. Mesela KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın çok tepki çeken açıklamaları hakkında yazmış. Öyle düşünen sadece cumhurbaşkanı değil halkın geneliyse peki? Düşündüren bir yazı olmuş.

     Bob Marley, daha gencecikken 36 yaşında hayata veda etmiş. Ve hayatımda ilk defa duyduğum bir dine mensupmuş. Ve saçlarının rastalı olmasının nedeni de, dininin gereğiymiş.

Ruhi Çenet hakkında yazdığım diğer yazıları okumak için buraya tıkla.

Sevgili günlük #3...

sevgili günlük
     
     Sevgili günlük, bugün tatildim. Aslında dün de tatildim ama mesai koydular. İki haftadır cumartesileri mesai yapıyorum. O yüzden bu pazar tatilleri benim için daha bir kıymetli oldular. Bugün doya doya uyudum. Evin sessizliğinde kafamı dinledim. Sonra bizim blog dünyasına baktım. “Kim ne yapmış, ne etmiş?” diye. Okuma listeme düşen yeni yazılara baktım, yorum yaptım. Barış Özcan’ın bu haftaki videosunu izledim. Harikaydı. Şuraya bırakıyorum. Sizde bir bakın. Motivasyon videosu. Video bittiğinde motive olmuş buluyorsunuz kendinizi. Bu arada Barış Özcan sakal bırakmış. Bana göre hiç yakışmamış. Belki de onu sakalsız tanımamdan dolayı olabilir bu beğenmeme. Şu anda Çocuklar Duymasın’a bakıyorum. Bir pazara daha noktayı böyle koyuyorum. 

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/blur-book-close-up-college-273006/

İzlediklerim #18- Barış Özcan- 23 Nisan'da sihirli bir kalem diliyorum


Barış Özcan’dan yine harika bir video. Farklı bir 23 Nisan videosu olmuş. Bir çocuk nasıl isterse diğer çocukların kaderini değiştirebilir, onu anlatmış. Hele videonun sonlarına doğru tüylerim diken diken oldu. Muhakkak ve muhakkak izleyin.


Video kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=6oUUkdGMYDs


Kara deliklerle geçen bir gün...


     İki-üç gündür Barış Özcan’ın kara delik ile ilgili canlı yayın videosunu bitirmeye çalışıyorum. Çarşamba günü Türkiye saati ile 16:00’da başlamıştı toplantı. İşte Barış Özcan o toplantıyı canlı yayınladı. Ve konuşulanları bize tercüme etti. O saatte işte olduğum için izleyememiştim. İşte o canlı yayın videosunu izliyorum kaç gündür. 

     1 saatlik video olunca hemen bitmiyor. Sonunda bitirdim. Ara ara videoyu duraklatıp Yıldızlararası filminin sahnelerini izledim. O filmde kara deliğin içine giriyorlar. Benim için efsane bir filmdir. Yarım saatte onun kısa kısa sahnelerini izledim Youtube’da. Anlayacağınız kara deliklerle dolu bir gün geçirdim.

kara delik

NASIL DA ESKİMEYEN SKEÇLER YAPMIŞ LEVENT KIRCA…
     Facebook’ta Levent Kırca’nın efsane olmuş Olacak O Kadar programının skeçlerine denk geldim. İzlemeye bir başladım. Peş peşe üç tane izledim. O skeçler kaç yıllar önce çekilmiş. Ama inanın hala hiçbir şey değişmemiş. Tıpkı Kemal Sunal filmleri gibi. Yıllar geçse de eskimeyecek eserler koymuşlar ortaya. Farkındayım son yıllarında Levent Kırca iyice siyasetçi olup çıkmıştı. 

     Siyasetçi Levent Kırca’yı da pek sevmemiştim açıkçası. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. Siyaset ve siyasetçiyi mizah ile o kadar güzel eleştirirdi ki. Halkın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyardı. İşte o ortaya koyduğu gerçekler hala değişmemiş. Ve hala o skeçler bilmem ne kadar izleniyor sosyal medyada.

BİR AY HERKESTEN UZAK OLSAM…
     Tatil günlerimi genelde evde geçiririm. Takip ettiğim blogları okur, blog yazılarımı yazar ve yine Youtube’da takip ettiğim kanalların videolarını izlerim. Okumaya başladığım bir kitap varsa da onu okumaya devam ederim. Fark ettim ki bu tatil günleri bana çok iyi geliyor. Hayat koşturmasından o kadar yorulmuşum ki.

     Dinlendiğimi hissediyorum. Ama bu kısacık tatil günleri bana yetmiyor. Bana şöyle bir ay falan lazım. Sabahtan akşama blog yazılarını okumak için. Youtube kanalları arasında sörf yapmam için. Kitap okumam için. Ne zaman ki bu durumdan sıkılmaya başlarım. İşte o zaman bu tatilin bitme zamanı gelmiş demektir benim için.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/search/%20black%20hole/


Bir çocuğun hayali: Enes Batur'u görmek...


     Ünlülerden kadın bir sunucumuz dişleriyle ilgili bir operasyon yaptırmış hastanenin birinde. “Çok iyi geldi” falan diyor İnstagram hesabında. Altına yapılan yorumlara baktım. Aynı dertten muzdarip olanlar hangi hastane ve doktor diye sormuş. “Dmden yazdım” demiş kadın sunucumuz soruyu soran birine. Yorumları okumaya devam ettim. Alttaki yorumlarda bir dünya kişi aynı soruyu tekrar tekrar sormuş. Ama ilk defa kendileri soruyormuş gibi. “Diğer takipçiye yazdığınız gibi bana da dmden yazar mısınız?” diyen görmedim. Çünkü diğer yorumları okuma zahmetinde bulunmamışlar. O kadar tembel olduk ki.

BİR ÇOCUĞUN HAYALİ OLMAK
     Enes Batur son videosunda lösemili Adnan’ı ziyarete gitmiş. Enes’i çok seviyormuş Adnan. Enes Batur’u seversiniz sevmezsiniz, orası ayrı. Ama bu adam çocukların kalbine girmeyi başarmış. Ve hayalleri olmuş. O çocuğun ve diğer çocukların sevincini görmek çok güzeldi. Hele bir tanesi vardı. Enes’i görünce gözleri parladı resmen. “Sen gerçek misin ya?” dedi şaşkınlıktan. Bir an olsun çocukların sevincini görmek o kadar mutlu etti ki beni. Sizce de bir çocuğun hayali olmak çok şey değil midir?

Enes Batur

İLK ZAMANLARDAKİ BARIŞ ÖZCAN
     Youtube’da daha sonra izle bölümüne attığım Barış Özcan’ın Mona Lisa tablosuyla ilgili bir videosunu izledim bugün. Video 2015 yılına ait. Şimdiki videolarıyla karşılaştırdığımda o kadar kalitesi düşük ki. Ses iyi değil. “Kanalıma abone olun” diyor. “Bir sonraki videoda görüşmek üzere” diyor. Şimdi bunların hiçbirini yapmıyor. Ve videoları o kadar profesyonel ki şimdilerde. Ben başından beri Barış Abi’nin hep videoları iyidir, hep profesyoneldir diye kabullenmişim. Bugün ki videoyu izledikten sonra anladım ki Barış Abi’de Youtuber’ların ilk başlardaki öğrenme sürecini yaşamış.  


Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/boy-wearing-orange-shirt-blowing-on-dandelion-1231215/

Notlarım...#11


notlarım

*Barış Özcan’ın- Hazırlanın! Yapay zeka insan zekasını geçmek üzere videosunu izledim.

*Emre Durmuş- Bu trende hastalık kapmamak imkansız- Hindistan videosunu izledim.

*Hıncal Uluç’un Pazar için Okuma Notları başlıklı yazısını okudum.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/ma3ivTHdyxU


Artık her yazımın sonunda, bir blog arkadaşımın yazısına yer vereceğim...

     Bugün tatildim. Kendimi Buldum kitabını okumaya devam ettim. Kitabı okuyanların mektuplarından oluşan bir kitap. Ama bir günde bitireceğimi düşünürken yarına kaldı. Yarın, üçüncü günü olacak. Her mektupta ayrı bir yaşantıya konuk olduğum için herhalde. her mektubu bir hikaye gibi de görebiliriz. Okuduğum şeyi özümsemek istiyorum. Bu da zaman alıyor tabi. 

Blog yazıları

     Az önce de Barış Özcan’ın, Japonlar bir asteroide robot indirdi videosunu izledim. Tek kelimeyle hayran kaldım. Bu videosunu defalarca izleyebilirim. Sizde şuradan izleyebilirsiniz. Yarın Pazar. Herkes pazar tatili yaparken ben çalışacağım. Blogla ilgili yeni bir fikir geldi aklıma bu arada. Bundan sonra her yazımın sonunda bir blog arkadaşımın yazısının linkini bırakacağım. 

İlk talihli blog arkadaşım, Yine Bir Gün Biz Böyle. Kendisinin Dramatik Yazarlık-2 yazısına buradan ulaşabilirsiniz. Evet, saat 23:18. Yavaş yavaş yatma zamanı geliyor. Herkese iyi geceler ve iyi pazarlar.
Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/art-materials-close-up-color-pencil-colors-460087/

Enes Batur Altın Kelebek alan ilk Youtuber....

     Enes Batur Altın Kelebek ödül töreninde en iyi Youtuber ödülünü aldı. Ödül törenin ortasına kadar baktım. Ama sonuna kadar izlemedim. Cem Davran program sırasında ilk defa en iyi Youtuber ödülünün verileceğini söyledi. Benim aklıma belirli birkaç kişi geldi zaten. Enes Batur, Barış Özcan, Ruhi Çenet ve Orkun Işıtmak. Ama bunların arasından en fazla abone sayısına sahip olan Enes Batur’du. “Muhtemelen o alır” dedim. Dediğim gibi de oldu. Bundan sonraki yıllarda sırasıyla bu dediklerim alacak. Bu en iyi Youtuber ödülünü kim düşündüyse iyi düşünmüş. Yalnız diğer adayları da görseydik iyi olurdu. Ödül töreninde çok saçma yapmışlar. Daha önce adayları gösterirlerdi. Sonra ödülünü alacak olan alırdı.

Enes Batur Altın Kelebek

     Enes Batur Altın Kelebek ödülünü alacak bir Youtuber mu? İnstagram’da, 1ncicaps ödül törenindeki fotoğrafını paylaşmış. Onun altındaki yorumlara baktım. Çoğunlukla onun bu ödülü hak etmediğini söylüyorlardı. Kimisi, “Çocukca videolar yapıyor” diyor kimisi, “Takipçileri hep çocuk lan” diyor. Ben de video kanalına üyeyim. Youtube kanallarını ilk takip etmeye başladığım zamanlar gözüme çarpan kanallardan biriydi. Devamlı aktif olan ve neredeyse her gün video paylaşan bir kanal onunkisi. Adam çalışıyor. Haa oyun videoları yapıyor. Şöyle yapıyor böyle yapıyor. Adam sonuçta işin içinde. Devamlı bir şeyler peşinde. Her yayınladığı videoyu izlemesem de arada bakarım. Eğlenceli videolar yapıyor. Bana göre tabi. Siz beğenir misiniz bilemem. Zevkler ve renkler tartışılmaz sonuçta.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/black-close-up-colors-communication-545334/
     

İzlemek istediğim film...

     Kitap okumayı özlemişim. Sonunda Elif bana bir kitap getirdi. Yazarını hiç duymadım. Adı: İblis. İki kişi mi yazmış nedir? Up uzun bir cümle gibi, kitabın yazarı veya yazarları. Geçtiğimiz cumartesi başladım kitaba. 500 küsür sayfa. Bu küsür ifadesini doğru yazdım mı bilmiyorum. Eğer yanlışım varsa Rehitu abim düzeltir. Kitapta vahşice cinayetler falan var. Ve bir FBI ajanı. Sürükleyici bir kitap. İlk fırsatta izlemek istediğim film ise Terminal. Son yazısında Semih Keçecioğlu kardeşim yazmış. O kadar iyi anlatmış ki. 

film izlemek

     Yazılarını zevkle okuyorum. İçimden bir his bu filmi çok seveceğimi söylüyor. Bakalım içimdeki his, doğru tahminde bulunmuş olacak mı? saat 23:45. Bir gün daha bitmek üzere. Yarın yine iş var. Bugünden yanıma kar kalan ne oldu? İblis kitabını okumaya devam ettim. Birde Barış Özcan’ın Vazgeçtim adlı son videosunu izledim. Güzeldi. Yine bizi kişisel gelişimin sınırlarında dolaştırdı. Yazımın sonuna doğru geldiğimi hissediyorum. Çünkü başka yazacak bir şeyim kalmadı. Anın tadını çıkarmaya bak. Bu söz üzerine düşün. Ben düşünüyorum. Bakarsın düşündüklerimi de yazarım.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/silver-macbook-pro-990819/

İzlediklerim...#19


     Aslında bugün için planladığım şeyleri gerçekleştiremedim. İnsan bir şeyi planlayıp yapamadığı zaman morali bozuluyor. Şu an benim moralimin bozulduğu gibi.

     Sözde bugün iki dizi izleyecektim. Biri, Şahsiyet. Diğeri, Fringe. Geçtiğim her akşam Şahsiyet dizisine baktım. 6’ıncı bölüme kadar geldim.

     Fringe dizisine ise her hafta bir bölüm olarak bakmayı planladım. İlk 2 bölümüne de baktım. Ama bu hafta 3’üncü bölümüne bakamadım.

     Bu hafta gece vardiyasındayım. Şahsiyet’e de bakamayacağım. Kaldı öbür haftaya.

     Yatmadan iki video izledim Youtube’dan. Biri Pena kanalından. Celal Şengör’ün konuk olduğu bölüm. Kendisinden hoşlanmasam da görüşleri enteresan.

     Diğeri video ise, Barış Özcan. Çin, uzaya yapay ay gönderecekmiş. Bunu anlatmış. Bu adamın anlatımına hastayım. Zevkle izliyorum. Araya ufak ufak mizah sıkıştırması da çok güzel.

     Yeni bir haftaya başlıyoruz. Bu hafta benim için zor geçecek. Gece vardiyasındayım. Herkese iyi haftalar.