Blog okumak artık popüler değil mi?
Mim- Blog Muhasebesi...
Kişisel blog olmanın avantajları...
kişisel blog nedir merak edenler varsa ya da ilk defa blog nedir öğrenmek isteyenler varsa sevgili Gökhan Tekin kardeşimin bu konu ile ilgili harika bir yazısı var. buraya da bir göz atın derim Kişisel blog yazmaya başladığımdan beri, blog hayatımda neler değişti? Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Aynı zamanda bu kişisel blog tutmaya başladığımdan bu zamana kadar geçen süreyi de, değerlendirme manasına gelecek. Kişisel blog, edebiyat bloğuna göre insana daha fazla bir özgürlük sağlıyor. Edebiyat bloğunda ise böyle değil. Sadece edebiyat üzerine yazdığınız için, alanınız kısıtlı. Bu da her zaman yazı girmenizi zorlaştırıyor. Çünkü her zaman yazacak konu bulamıyorsunuz. Bu da ister sitemez, sizin moralinizi bozuyor.
Bazen oluyordur. Hayatın üzerinize çok geldiği anlar olur. Bu anlarda yazarsınız. İçinizi dökersiniz. Bir rahatlarsınız. Kişisel blogların en güzel yanı da bu. İçinizi istediğiniz gibi dökebilmeniz.
Konuşmak istersiniz. Etrafınızdaki tüm insanlara, yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlatmak. O anlarda her şeye pozitif bakarsınız. Dünyada olmayacak şey yoktur. Dünya güzeldir. İşte bu anlarınızı yazıya dökersiniz.
Benim böyle yaşadığım anlarda yazdığım blog yazılarım vardır. Bu tip yazılara genelde, “Çiçek, böcek” yazıları denilip, alaycı bir yaklaşım segilenir. Ne yazık ki böyle güzel anları bile, küçümsenmek öğretilmiş bizlere. Kısacası, kişisel bloğumda, edebiyat bloğumdakine göre daha mutluyum. Yazarken daha bir iştahlı yazıyorum. Tek bir konu üzerine yazanlardan sıkılanlar varsa önerim, hemen bloglarını kişisel bloğa çevirsinler.
Okunması gereken kişisel blog yazıları...#1
Bloglar hakkında liste yapan bloglar...
Efsunvari blog 1 yaşında...
Yaz biterken bende olup bitenler...
Duyuru: İki yeni kişisel blog açtım...
Yeni blogları nasıl keşfediyorum?
Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/xjSkI_seiZY
Yorumsuz blog yazısı bırakmamaya var mısınız?
Kapatma kararı alan iki kişisel blog hangileri?
Yazacak konu bulamayanlara 101 fikir...
En büyük hayalim...(MİM)
Bir zamanlar blog yazanlar gazetelere haber olurmuş...
Bir zamanlar bloglar çok meşhurlarmış. Hatta bazı bloglar yaşadıkları yerlerin yerel gazetelerine çıkmışlar. Sonra hayatımıza YouTube girmiş.
Video girmiş. Artık insanların ilgisi okumaktan çok izlemeye
kaymış. Orada blogdan bir kopuş olmuş. Bunun yanında sosyal medyalar da blog
dünyasını etkilemiş.
Mesela Twitter. Bilmem kaç karakterle duygularını ifade
etmeye başlamış insanlık.
NE UZUN YAZI YAZAN, NE DE UZUN YAZI OKUYAN KALDI…
Ne uzun uzun yazılar yazan bloglar kalmış ne de uzun uzun
yazıları okuyan blog okurları.
Her şey hızlı yaşanmaya başlamış.
Sonra 10 dakikalık videolar da uzun gelmeye başlamış
bizlere. 10 saniyelik, 15 saniyelik videolar popüler olmuş.
VİNE İLE BAŞLADI HER ŞEY…
İlk bu tip kısa videolar Vine diye bir uygulama vardı. Orada
meşhur olmuştu diye hatırlıyorum.
Sonra YouTube da bu videolara benzeyen shorts video çıkardı.
Şimdi artık videonun shorts olanı, yazının tweet hali makbul.
Ben de bunu düşünerek çoğu zaman yazılarımı hep kısa kısa
yazdım. Genelde 100 kelimelik yazılarla doldurdum bloğumu. Belli ölçüde
etkileşim de aldım.
EN AZ 300 KELİME İSTERİM DİYE TUTTURAN GOOGLE…
Ama Google’ın blog yazılarında görmek istediği kelime
sayısı- farklı farklı rakamlar söyleyenler olsa da- en az 300 kelime.
Ama her zaman 300 kelime yazamadım. Kimi zaman 50 kelime
yazdım- 100’den bile düştüğüm zamanlar oldu yani- kimi zaman da 100 kelime.
ŞAPKADAN TAVŞAN DEĞİL BU YAZI ÇIKTI…
O anki ruh halime göre bir yol tutturdum yani. Aslına bakarsanız
bu akşam bu konu hakkında yazmak yoktu aklımda.
Genelde güncel konular üzerine yazarım. Ama bu akşam güncel
konular üzerine yazmak gelmedi içimden. Ben de aklıma ilk gelen konuyu yazdım.
BU DEVİRDE BLOG YAZMA HEVESLİSİ GÖRMEK…
Blog yazmaya yeni başlayacak olan ve benden fikir almak
isteyen bir kişi yazdı geçenlerde. Hala blog yazmaya hevesli birilerini görmek sevindirdi
beni.
Kendisine edindiğim tecrübelerden birkaç şey paylaştım. Aslında
bilindik şeyler. Çok da sihirli formüller değil yani.
SİHİRLİ OLMAYAN O FORMÜLLER…
“Çok sevdiğin bir konu varsa her zaman onun üzerine yaz. Eğer
belli bir konu üzerine yazmayacaksan da ne istiyorsan onu yaz. Boşver bloğun
her telden olsun.” gibi şeyler.
Umarım blog yazmaya başlamıştır o kişi.
Dolma kalem ihtiyacından niş bloğa uzanan bir yazı...
Bir tane blogger anlatıyor. Dolma kalem almak istemiş. Ve internette dolma kalem üzerine araştırma yapmış. Ama önüne çıkan yazılar, hep İngilizce kaynakların Türkçe çevirileriymiş.
DOLMA KALEM BLOĞU…
Sonra bir bloğa
rastlamış. Bu blogda sadece dolma kalem üzerine yazıyorlarmış ekip olarak. Dolma
kalemleri alıyorlar, kullanıyorlar ve daha sonra da tecrübelerini
yazıyorlarmış. Bu şekilde yazıları çeşitlenmiş. En iyi dolma kalem markasından
tutunda, kalem dünyasıyla ilgili her şeyi yazıyorlarmış.
foto kaynak: unsplash.com |
DOLMA KALEMDEN ANLIYORSUNUZ…
Bizim blogger
arkadaşımızın kaldığı kent olan Kocaeli’de istediği dolma kalemi bulamamış. İstanbul’a
gittiği bir dönemde bir kırtasiyeye istediği dolma kalem markasını söylemiş.
Adam şaşırmış, “Dolma kalemden anlıyorsunuz galiba” demiş. Çünkü istediği dolma
kalem, en kaliteli olan dolma kalemlerdenmiş.
BONUS YAZI: Yılmaz Erdoğan yazmaya nasıl başlamış?
DOLMA KALEMLER ÜZERİENE YAZMAYA BAŞLAMIŞ…
Yani bu dünyadan
haberi olmayanların ilk etapta isteyebilecekleri bir marka değilmiş. Bizim blogger
arkadaşımız sevinmiş bu duruma. Çünkü hayatında daha ilk defa dolma kalem
alacakmış. Ve daha bu aşamada dolma kalemlerden çok iyi anlayan biri olarak
görünmek çok hoşuna gitmiş. O günden sonra kendi bloğunda da dolma kalemler ile
ilgili yazılar yazmaya başlamış.
BU BLOGGER: HASAN TANDOĞAN…
Kendisi bir
bilgisayar öğretmeni. Ve aynı zamanda da bir blog sevdalısı. Esli
bloggerlardan. Hasan Tandoğan. Eğer Google’a Hasan Tandoğan blog yazıp
aratırsanız karşınıza çıkacaktır.
Peki kendisinden
nasıl haberim oldu? Bir başka blogcu Evren Soyuçok ile YouTube üzerinden
yaptıkları, blog okuryazarlığı nasıl arttırılır başlıklı sohbetlerinden. Yine YouTube
üzerinden bu yayına ulaşabilirsiniz.
NİŞ BLOĞUN ÖNEMİ…
Hani niş blog
neden önemli deniyor ya. İşte bu yüzden. Niş blog sayesinde başkalarına
yardımcı olma fırsatınız daha çok. Ve aynı zamanda reklamlardan gelir etme
şansınız da artıyor böylece.
BONUS YAZI: Niş blog olsam hangi konularda yazabilirim?
DENEYİMLERİNİZİ BLOĞUNUZDA YAZIN…
Dolma kalem
üzerine blog sayesinde Hasan, en kaliteli kalemi aldı ve dolma kalem dünyasına
giriş yaptı. Öteki türlü, eğer o blogla karşılaşmamış olsaydı, deneme yanılma
yöntemiyle kendi kendine öğrenmek durumunda kalacaktı. İşte deneyimler bu kadar
önemli. Eğer siz de bir şey deneyimlediyseniz bunu muhakkak blogda yazın. Yazın
ki, sizin gibi sorun yaşayan ve çözüm arayan insanlara faydanız olsun.
ÖRNEK BİR DENEYİM YAZIM: A101’den telefon alınır mı?
Hem o yazının
okunma oranları normal yazılarınızdan çok daha fazla olacaktır hem de insanlara
faydalı olmanın mutluluğunu yaşayacaksınız.
SatırArasıMim #1
1) Nasıl blog yazmaya başladınız Blog yazmaya başlama hikayemi daha önce birkaç kez yazmıştım. Ama bu mim sayesinde yine yazayım. Benim yazmaya başlama hikayem öyle Yağmur Yağar’ın ki gibi enteresan değil :) Çocukluktan beri kitaba, yazmaya karşı hep ilgim vardı. Ben de köşe yazarları gibi yazmaya heves ederdim. Sonra kendim bir defter tutmaya başladım. Günlük değil ha. Güncel olayları yorumladığım bir defterdi. Benim bu bloglarla, Blogger’la hiçbir bilgim yoktu. O zamanlar bilgisayarım da yok tabi evde. Aslına bakarsan internetle de pek alakam olduğu söylenemezdi. Son bu akıllı telefonların çıkmasından sonra internet hayatıma girdi. Facebook, Twitter ve köşe yazılarını okumak için. Sonra günlerden bir gün. Arkadaşım Yaşar Arslaner’in çalıştığı ofise ziyarete gittim. Onunla oturmuş ordan burdan muhabbet edip, internetten bir şeyler izliyorduk. Konu nasıl geldiyse yazmaya geldi. Oda bana bloggerdan bahsetti. Tabi bende heyecanla atıldım konuya. Hemen orda bana Blogger’dan bir hesap açtık. Özellikle belirtiyorum Blogger diye. Çünkü hiç Wordpress kullanmadım. İşte o gün bugündür bu sitede yazılarımı yazıyorum.
4) Hayatta en çok yapmak istediğin üç şey nedir?
Bir mim yazısı daha bitti: Blogger mimi 2019...
foto kaynak: unsplash.com |