Powered By Blogger

20 Ocak 2017 Cuma

Çocuk olup, karne almak vardı...

     Bugün karne günüymüş. Karne günü olduğunu öğrendiğimde, “Şimdi çocuk olmak vardı. O karne heyecanını yaşamak. En önemlisi çocuk olmak. Büyük olmamak, üzerinde hiçbir sorumluluk olmaması ve hayatın en temiz halini görmek vardı” dedim. Büyüyünce bütün büyü bozuluyor be. Kötülükleri, iğrençlikleri görüyorsun. Öyle insanlarla karşılaşıyorsun ki. Kötü, dedikoducu, hırsı gözünü kör etmiş, menfaati için her şeyi yapabilecek insanlarla. Ve sen bu tip insanlarla beraber, yaşam savaşının içine giriyorsun. Ekmek kavgasına giriyorsun. Hayatla uğraşmak yetmiyor, birde böyle tiplerle uğraşmak durumunda kalıyorsun. İşte böyle yaşayıp giderken, aynı şarkıdaki gibi, “Ben yoruldum hayat, gelme üstüme” diyorsun. Şaka maka hayat beni de yormuş be.

karne günü, çocuk olmak, şiir yazmak, pınar altuğ, çocuklar duymasın, güncel
                                                   
                                              SLOV ŞARKILAR OLMADAN OLMAZ
     Yalın, katıldığı Beyaz Show programında söylemişti. “Ben şarkı yazarken televizyon açık olacak. Ben öyle şarkı yazabiliyorum” diye. O an Beyaz, bununla dalga geçen bir espri yapmıştı ama şimdi hatırlamıyorum. Ama ne garip değil mi? Televizyon açıkken şarkı mı yazılır? İnsan nasıl konsantre olur, televizyon açıkken şarkı yazmaya? İşte her sanatçının üretim şekli farklı. Herkesin kendine göre bir tekniği vardır. Mesela ben. Eğer bir şiir yazacaksam ya da aşkı anlatan bir yazı, muhakkak slov şarkılar dinlemem lazım. Şiir yazarken sessizlik benim moralimi bozuyor aksine. Özellikle aşk şiirleri yazarken. O havaya girmem lazım. İşte o havaya girmemi sağlayan da slov şarkılardır.
                                                                 EFSANE DİZİYDİ
     Pınar Altuğ, İnstagram hesabından Çocuklar Duymasın  ekibinin toplu bir fotoğrafını paylaşarak, Çocuklar Duymasın’ın başlayışının 15. Yılını kutlamış. Pınar Altuğ çok duygusal bir kadın. Böyle şeyleri hiç unutmaz. O yüzden bu paylaşımı beni hiç şaşırtmadı. Çocuklar Duymasın, benim de favori dizilerimden biriydi. İlk Tgrt’deki bölümlerini hatırlıyorum. Belki aranızda Tgrt’deki o bölümleri izlemeyenler olabilir. Onlara tavsiyem ilk fırsatta internetten baksınlar. O zamanlar, Tgrt diye bir kanal vardı tabi. Hatırlamayanlar olabilir. İşte o Tgrt satıldı. Şimdiki Fox oldu. Tgrt’den sonra Atv’ye geçti. Bence en güzel bölümleri de Atv’de olanlardır. Sonra Star’a falan gitti. Anlatacak bir şey de kalmamıştı zaten. Bir ara Fox’da yayınlanıyordu. Tutmadı, son verdiler. Çocuklar Duymasın dendiğinde, yüzümde hep bir gülümseme belirir. Güzel bir diziydi be.

14 yorum:

  1. Ah Cem... Yaradır içimde. Nasıl özlüyorum lise yıllarını. Karne heyecanı gibi var mı? Babama iftiharname getirmediğim olmamıştı hiç.
    Seni mimledim Cem. Emre Bektaş oğlumun mimi. Bilgine :))
    Yazını keyifle okudum. Kimin nasıl yazacağı, esinlerinin geldiği zamanlar, gerçekten değişik oluyor. Ben genelde sabahın ilk saatlerinde ve gözlerim kapalı yazarım. Açarsam kaçacak gibi korkarım. Sevgiler Cem kardeşim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlemimiz ortak :) Mim için teşekkürler :) En kısa sürede yapacağım. Senin de bu güzel yazıları nasıl yazdığını öğrenmiş olduk :) Yorumun için teşekkürler :)

      Sil
  2. Çocukluğumdan gençliğime kadar hep hemen büyümek isterdim. Şimdi ise her boş vaktimde çocukluğumu özlüyorum. Zaman geçerken pek acımıyor o nedenle anı yaşamak en iyisi sanırım. İnsanlar o kadar çok değişti ki çocukluğumuzdaki o mahalle samimiyetini arıyorum. Yalansız ve çıkarsız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh o çocukluk be. Saflığın ve temizliğin dünyası. Bende çok özlüyorum o samimiyeti. Yorumun için teşekkürler :)

      Sil
  3. Çocuklar duymasın ilk başladığında Türkiye için iyi bir dizi olduğunu düşünmüştüm. Şimdilerde devam ediyor mu bilmiyorum ama ilk seneler kaçırmadan izliyordum. Ne çok yıl olmuş, zaman hızlı akıyor... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu an yok artık. Benim de favori dizilerimdendi. Kaçırmazdım :) Yorumun için teşekkürler.

      Sil
  4. Herkesin konsantre olduğu durum aynı olmayabilir.Kimi yağmurlu havalarda aşka gelirken kimi de depresyona girebilir :) Kim nasıl üretiyorsa o şekilde yapsın işte :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazsın da nasıl yazarsa yazsın diyorsun işte :) Yorumun için teşekkürler :)

      Sil
  5. Başlığı görünce, "Cem yine duygularıma tercüman olacak bir yazı yazdı, kesin" dedim. Yanılmışım. Daha fazlasını yazmış. Çocukluğuma gittim inan. Yüreğine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu harika yorumun için çok çok teşekkürler :)

      Sil
  6. Güzel yazı, elinize sağlık

    YanıtlaSil