Powered By Blogger

18 Mart 2016 Cuma

Hikaye sarmadı ben de romancı oldum...

     Cin Ali serisinden çok bahsedilir, çok anlatılır. Ama ben çocukluğumda okuduğumu tam olarak hatırlamıyorum. Cin Ali her zaman bana sempatik gelmiştir. Nasıl gelmesin ki. Çöpten bir adam. Ya da başka bir ifadeyle çizgi adam. Bazen de kafalarında şapkaları olurdu renk renk. Daha bir enteresan olurlardı o zaman. Hele bir de çocukken daha da ilgi çekiyor böyle şeyler. Gerçi yaşım kaç oldu, hala da ilgimi çekerler benim. Büyüklerin çizgi filmi de animasyon filmler galiba. Buz Devri, Shrek gibi. Ama ben bu tür filmlerin kitaplarını okumayı sevmiyorum. Mesela Harry Potter filmlerini severim. Ama kitaplarını okumayı sevmem. Bu tür kitaplar hoşuma gitmez benim.

                                                                 NEDEN ROMAN?
      Ben daha çok gerçek hayattan hikayeleri okumayı seviyorum. Toplumsal hikayeler falan. Ya da şöyle gürül gürül aşk romanları. Ya ben aslına bakarsanız hikayeleri de çok sevmiyorum. Ben roman seviyorum roman. Hemen öyle okuyup bitsin istemiyorum. Tam bir kahramana alışıyorsun falan küt, hikaye bitiyor. Ben işte o duyguyu hiç sevmiyorum. Benim tarzım roman. Ben bir kitabı en az üç dört gün okumam lazım. Kitapla duygusal bir bağ kurmalıyım. Kitaptaki baş kahramanla bir şeyler yaşamalıyım. Onun güldüğüne, ağladığına tanık olmalıyım. Ya da yazarın izin verdiği kadar onu tanımalıyım. Kimi yazar kahramanını okura karşı da ketum tanıtabilir. Ona da razıyım.
                                           ROMAN KAHRAMANI HAYATTA İZ BIRAKIR
      Ama hikayede böyle olmuyor. Bir günde üç dört hikaye okuduğumu düşünün. Bir günde hayatıma en az dört kişi giriyor. Ve bu kişiler hayatımda bir iz de bırakmıyor. Ama romanda öyle mi? Mesela şu anda okuduğum kitap Elveda Güzel Vatanım’dan, Şehsuvar Sami ve Ester hep aklımda kalacak. Pera Palas oteline gittiğimde aklıma hemen Şehsuvar Sami gelecek. Çünkü o kadar gerçekçi. O kadar hayatın içinden. Bana çok dokundu. Mesela Selanik’e gittiğimde burası Şehsuvar Sami’nin doğduğu topraklar diyeceğim. Okuma hayatımın başında hikaye kitapları okudum. Çok beğendiklerim, elbette olmuştur. Hikaye hatıralarımı araladığımda, çok beğendiğim hikayeler olduğunu anımsayabiliyorum. Ama romanın yeri ayrı benim için. Ben kütüphaneye gittiğimde her zaman romanlara yöneldim. Hikaye kitaplarını okuduğum halde üstelik.

Foto kaynak:pixabay.com

Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder