Powered By Blogger

1 Aralık 2014 Pazartesi

Prandelli gitti.Sıra yönetimde...

        Çocukluğum kitabını bitirdim.Çocukluğum kitabının yazarı Tolstoy.Kütüphanede kitabı gördüğüm zaman heyecanlanarak almıştım.”Yazarlık döneminin başlangıç aşamalarını anlatır.Bende bir şeyler öğrenirim”diyerek bir heves aldım kitabı.Ama boşa almışım.Hiç öyle beklediğim gibi yazarlığa nasıl merak saldığını falan anlatmıyordu.Normal çocukluk dönemini anlatmış.Böyle kitap yazarsan ben bu kitabı ne yapayım?Normal sokaktaki insandan farklı bir şeyler yazacaksın ki bi farkın olsun.Öylesine,sıradan bir kitap.Okumak için harcadığım zamana yazık.
        Bu arada arkadaşlar.Bu tür kitaplar bilen varsa lütfen benimle paylaşın.Bir yazarın yazarlık serüvenini anlatan kitaplar okumak isterim.Az çok bir şeyler karalayan biri olarak.Ustalar nasıl yazmaya başlamışlar?Nasıl bir ortam onları yazmaya itmiş?Bunu gibi şeyler.Kitap önerilerinizi bekliyorum.
        Dün akşam ki Yetenek Sizsiniz Türkiye çok güzeldi.Murat Boz geldiğinden beri tutuk bir tavır sergiliyordu.Ama dün akşam gördüm ki bu tavrı artık atmış.Eser ile birbirlerine takılmaları da ayrı bir renk katıyor programa.Eser ile Acun’un zaman zaman oyunlara dahil olmaları ve rekabetçi tavır sergilemeleri de ayrı güzel.Özgü programda gerçekçiliğin sesi olarak duruyor.Gerçekçi insanları her zaman sevmişimdir.Hayatında da gerçekçi bakıyordur Özgü.Bu gerçekçilik yararlanmasını bilene çok şeyler kazandırıyor.Yere daha sağlam basıyorsunuz.Olmayacak hayaller kurup,vaktinizi boşa harcamıyorsunuz.
        Eser iyice sazı eline almış.İlk zamanlar olmadık yerlerde,olmadık espriler yapıyordu.Tam bir hayal kırıklığıydı yani.Ama geçen zaman içinde olayı çözmüş.Ortama ısınmış.Artık nerede,hangi esprinin yapılması gerektiğini çok iyi seziyor.Programa çok artı katıyor.İlk başlarda Eser gitse program hiçbir şey kaybetmezdi.Hatta kazanırdı.Ama şimdi durum çok farklı noktalara gelmiş.Artık,”Eser gitse çok büyük bir kayıp olur program için”noktasına gelindi.
        Galip Derviş bazı zaman gerçekten çok sıkıyor insanı.Dizi saatini doldurmak içi yapıyorlar heralde.Galip Derviş’in takıntılarına,bazen çok takıyorlar.Bu da insanı sıkıyor.Bu bir,polisiye dizisi.Gizem,cinayet,katil…Daha çok bunlara yoğunlaşmak gerek.Her şey dozunda olmalı yani.Dün akşamki bölümde,daha çok takıntıları üzerine eğinilmiş.Sıkım sıkım sıkıldım.Zaten bu zamanda,bir diziyi izleyiciye beğendirmek çok zor.Beğenilmiş bir diziyi böyle yaparak heba edecekler farkında değiller.Bir zaplık ömrü olan diziler sınıfına girmesin Galip Derviş.

        GS yönetimi hangi akla hizmet Hamza Hamzaoğlu’nu getirdi?İnanamıyorum.Sanki bu yönetim GS’ın daha da kötüye gitmesi için elinden geleni yapıyor.Prandelli’ye bunca zaman katlanmak başka hangi şekilde izah edilebilir ki.Prandelli’yi,GS Avrupa’dan elendikten sonra gönderdiler.Bunu bekliyorlarmış demek ki.Bu başka bir manaya gelmez.”Başka bir teknik direktör getirirsek Avrupa’da GS yoluna devam eder”diye düşündüler herhalde.Hemen tazminatı öne sürmeyin.”GS’ın,Şampiyonlar Ligi’nden kazanacağı para ne oldu?”derim o zaman.Ya da,”GS,grupta sonuncu oldu.Gelenden gidenden dört yedi.Peki GS markasının itibarı ne oldu?”Bir GS’lı olarak  takımımı bu halde görmek beni son derece üzüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder