Powered By Blogger

31 Ekim 2014 Cuma

Neymiş bu ebola?..

          Takvimler 1976’yı gösterirken Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bir virüs ortaya çıktı. İşte o virüs bu sıralarda dünyanın çeşitli yerlerinde can alıyor. O virüsün adı son zamanlarda adını sık duyduğumuz ebola. Dünya basını ebola yerine fearbola demeyi tercih ediyor.

          Ebola, insanlarda ve hayvanlarda kanamalı ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan virüstür. Televizyonlardan da takip ettiğiniz gibi ölümcül bir yapısı vardır. Belki size alınan tedbirler çok abartılı gelebilir. Uçaklardan insanların bir kabin içinde alınıp hastaneye götürülmesi…Hastaneye götüren görevlilerin tepeden tırnağa giyinmeleri ve kendilerini koruma altına almaları gibi. Ama bunlar gerçekten uygulanması gereken tedbirler. Çünkü ebola temas yoluyla çok kolay şekilde bulaşabiliyor. Ve salgın bir başladı mı ölüm oranları %90’lara kadar ulaşabiliyor.

Ebola ne demek?
foto kaynak: unsplash.com



           Ebola ismi nereden geliyor hiç merak ettiniz mi peki? Tıbbi bir terimle hiç ilgisi yok öncelikle onu belirteyim. Ebola adını Kongo’daki bir nehirden aldı. Bilim adamları virüs ortaya çıktıktan sonra uzun araştırmalar yaptılar. Bu virüsün kaynağı konusunda yine de net bir bilgiye ulaşamadılar. Sadece tahminde bulunmak durumunda kaldılar. Ve ortaya virüsün doğal kaynağı olarak enteresan bir bilgi çıktı. İnsanların ölümüne neden olan bu virüse Afrika’daki meyve yarasalarının neden olduğu yönünde bir varsayımda bulundular. Bundan başka bir bilgiye de ulaşamadılar.

            Az önce de belirtmiştim. Ebola virüsü insandan insana temas yoluyla bulaşıyor. Hasta bir kişiyle temas. Kanı ya da salgılarına temas etmeniz durumunda virüs size de bulaşıyor. Hastanın kullandığı eşyalara hastanın salgıları bulaşmışsa siz de o eşyaları kullanırsanız virüs size de bulaşır. Hasta kişi ölse bile bulaşma tehlikesi hala devam ediyor. Gömerken de temas etmeyeceğiz. O şekilde bile bulaşıyor.

            Diyelim bir erkek bu virüsten kurtuldu. Ama hala virüsü bulaştırma tehlikesi devam ediyor. O da şöyle ki: Spermleri yoluyla bulaştırıyor. Tam 7 hafta gibi bir süre dikkat edilmeli. Son bir nokta daha var ona da değinelim. Hastaya bakım gerekiyor. Bu bakımı yapan aile üyeleri, arkadaşları dikkatli olmalı. Salgılarla temas yine bulaşma nedeni. Afrika’dan sonra sırasıyla ABD’de ve Almanya’da virüs görüldü.

             Virüsün gelişme süresi 5 ya da 10 gün arasında değişiyor. Hastalığın belirtileri tipik bir özellik göstermektedir. Ani başlangıçlı yüksek ateş, üşüme, titreme ve en son da bitkinlik virüsün etkisini göstermeye başladığının kanıtıdır. Başka belirtileri de şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı olarak gösterebiliriz.

             Ebolanın ilerleyen safhaları gerçekten çok kötü bir hal alıyor. Göz, burun, kulak ve ağızdan kan geldiğini bir düşünsenize. İşte bu virüs o kadar felaket bir virüs ki vücudunuzun her yerinden kan çıkıyor. Hatta sizi iyileştirmek için takılan serumun iğnesinin açtığı delikten bile kan geliyor. Bu kadar kötü bir hastalık yani.

             Ebola virüsünden korunmak için tıpkı kuş gribinde yaptığımız gibi ellerimizi sabunla yıkamamız gerekiyor. Her zamanki gibi kişisel temizlik ön plana çıkıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder