Orucunu çay ile açan Yılmaz Erdoğan...

İnci Taneleri’ni izliyorum geçen gün. Ramazan bölümü. Sofra başında herkes ezanın okunmasını bekliyor. Ezan okunuyor ve herkes orucunu su ile açıyor. Ama Azem -yani Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı karakter- orucunu çay ile açıyor. Ben de çay içmeyi severim. Hatta birinci içeceğimdir. Ama bugüne kadar orucumu çay ile açmak hiç aklıma gelmemişti.

Oktay Rıfat'a göre şair kime denir?

Oktay Rıfat’a göre şair kime denir? “Ben de her insan gibi gençliğimde şiir yazdım. Evet, her insan gençliğinde şiir yazar. Sonra bırakır, unutur. Şiiri devam ettirenlere şair diyorlar.” Ben de gençliğimde şiir yazmıştım. Tıpkı Oktay Rıfat’ın dediği gibi sonradan da şiir yazmayı bıraktım. Bu yüzden bu şair tanımını çok sevdim.

Salih Bademci'ye göre Çağatay Ulusoy ile çalışmanın kötü yanı...

Salih Bademci, Çağatay Ulusoy ile çalışmanın kötü yanını açıklamış. Haberi görünce şaşırdım. Çünkü Salih Bademci öyle polemikçi bir kişi değil. Başkası hakkında bugüne kadar kötü konuştuğunu da duymadım. Ama haberin içeriğini okuyunca yanılmadığımı da anladım. Çünkü yine kötü konuşmamış. Aksine harika bir açıklama yapmış. “Çağatay devamlı yemekten konuşuyor. E ben de öyleyim zaten. Birbirimizi gaza getirip duruyoruz” demiş.

Ahmet Ümit'ten bayram için polisiye kitap önerisi...

Yazar Ahmet Ümit, bayram tatili için polisiye kitap önerisi yaptı. Önce kendi ifadesiyle, “Polisiyenin kraliçesi Agatha Ablamıza bin selam olsun” dedi. Sonra kitap önerisine geçti. Agatha Christie’nin, Roger Ackroyd Cinayeti kitabını önerdi. En iyi romanlarından biri olarak görüyormuş bu romanı. Daha önce okumayanlar için bayram tatilinde iyi gideceğini söyledi. Keyifli okumalar.

 

 

 

Ruhi Çenet'in, YouTube kanalı çalınmış...

Ruhi Çenet’in, YouTube kanalı çalınmış. “Ruhi Çenet’in de mi? Olamaz” dedim. Çünkü Ruhi Çenet, YouTube işine daha dün başlamış biri değil ki. Çalınmalara karşı kendini korur diye düşünmüştüm. 

Sonra Ruhi Çenet açıklama yaptı. Hesabının çalındığını doğruladı. YouTube’a, hesabının geri alınması için başvurduklarını söyledi. Çalanlar da yine üç kağıtçılar. Para yatırın, para kazanın tayfası. 

Ruhi, asla para yatırmamalarını ve gerekirse hesabı takipten çıkmalarını söyledi takipçilerine. Konu ile ilgili bir başka YouTuber, Burak Güngör video yapmış. Bu gibi durumlarda bir günde hesabın geri alındığını ama bazı videoların geri getirilemediğini söyledi. 

Bu arada reklam anlaşması için bir mail gelmiş. Maildeki referanslarda sağlammış. Bu nedenle maile tıklamışlar ve hesap gitmiş Ruhi’nin.

Günlüğün kısa yazılmışı makbuldür...

*Günlük olacak ama yazıları kısa olacak. İşte o zaman okunmaya doyulmuyor. Bir gününü iki-üç sayfa yazmışsa bir kişi okuyamıyorum.

*Üç Cisim Problemi dizisini birkaç bölümden sonra sıkılıp bırakanları duydum.

*Erdal Beşikçioğlu, belediye başkanlığının altından kalkabilecek mi bakalım.

*Fenerbahçe ligden çekilmedi. Boşuna curcuna yaptı Ali Koç.

*Okunacak o kadar çok kitap var ki. Okuyacak zaman yok.

*İçimiz dışım seçim olmuştu. Seçimler de bitti. Sağ olana her şey bitiyor.

*Bu seçimlerle beraber muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olmuştur. Mansur Yavaş’ın, cumhurbaşkanlığı için ortaya çıkacağını düşünmüyorum.

*Ramazan ayının son günleri. Artık önümüzde bayram var. Şimdi de bayram heyecanı sardı bünyeyi. Çocuklar gibi olmasa da.

 

2024 yerel seçimlerine iki gün kala...

Yerel seçimlere kaldı 2 gün kaldı. Dananın kuyruğu sonunda kopacak. O kadar yapılan miting, o kadar yapılan reklam ve o kadar yapılan algı çalışmaları halkta nasıl bir karşılık bulacak göreceğiz. 

Tabi ki gözler İstanbul’da olacak. Ekrem İmamoğlu şu anda önde gözüküyor anketlerde. O da açık ara değil. Birkaç puan. Eğer İmamoğlu kaybederse siyasi kariyerinin sonu olabilir. 

Açık ara fark olan Ankara. Mansur Yavaş rakibi Turgut Altınok’un önünde. 

Bir de İzmir meselesi var. Ak Parti’nin adayı Hamza Dağ için çok iyi şeyler konuşuluyor. Tabi bu da bir algı olabilir. Artık her şey o kadar birbirine karıştı ki. Kim doğru, kim yalan söylüyor, anlaşılmıyor.