Powered By Blogger

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Hepimizin hayatı aslında bir roman ya da hikaye değil mi?

     Okurlar olarak, hikaye ya da roman okuyup duruyoruz. Peki bir an olsun düşündünüz mü? Hayatınız hangisine benziyor? Hani bir söz vardı, “Hayatımı yazsam roman olur” diye. Son günlerde okuduğum makalelerde, yaşanılan hayatın, aynen yazılmasının da olabileceği söyleniyor. Hatta yazarlardan biri, oturmuş başından geçenleri yazmış. Roman, hayatı anlatmaz mı sonuçta. Benim de yaşadığım bir hayat. O zaman kendi hayatımı da yazabilirim. Böyle kafa da olan yazarlar da var. Ben bu düşünce tarzına soğuk değilim. Bilakis, sıcak yaklaşıyorum. Önemli olan sadece, okurlara anlatmada problem olmaması. Yoksa hepimizin hayatı oturulabilir ve yazılabilir. Önemli olan nasıl anlattığın derler ya. Gerçekten de öyle.

                                          ANLATIM TARZI OKURU YAKALAMALI
     Hepimiz yaşıyoruz öyle değil mi? O zaman hepimizin hayatı yazılmaya değer. Farklı olan belki bazılarımızın hayatı çok aksiyon doludur. Bazılarımızın ise çok durağan ve sakin. Ama bu bir şeyi değiştirir mi? Değiştirmez. Hayatta her şey anlatılmaya değer. Yeter ki anlatım tarzınız herkesi, yani okuru yakalasın. Gün geçtikçe insanların kendi hayatlarını paylaşma düşüncesi, daha kabul edilir oldu. Bunda, sosyal paylaşım sitelerinin de yadsınamaz bir etkisi var. Oradaki paylaşımların, edebi yönünü sorgulamak abesle iştigal olur. Ama temelde, hayatı herkesle paylaşmayı sağlaması yönünde öncülük ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Daha dişe dokunur ve düz yazı olarak paylaşımlar ise bloglar sayesinde oldu. Kişisel blog diye bir dünya var.

                    ÖNERİ YAZI :Dan Brown'un Cehennem kitabı ve İstanbul...
                                NE YAZACAĞIM SORUSUNUN CEVABI MEYDANDA
     Buradaki paylaşımlarında ne kadar edebi olduklarına dair bir soru sorulabilir. Haklı bir sorudur. Ama blog yazmaktaki amaç farklıdır. Sosyal medyadaki gibi anlık ve tüketme üzerine kurulu değildir. Blogdakiler yazma sevdası üzerine o blogları açmışlardır. Mizahi yazılar yazılsada oradaki amaç, yazma tutkusunu gidermektir. Buradan sonraki gidilecek olan yerde edebiyat şehridir. Kişisel bloglar hayatlarını paylaşmaktalar. Ne demiştik? Her hayat yazılmaya değerdir. Eskiden romanlar ve hikayeler vasıtasıyla hayatlar anlatılıyordu. Şimdi blog yoluyla herkes hayatından kesitler sunabiliyor. Bu sayede blog yazarlarıyla üzülüp, sevinebiliyoruz. Yazar olarak hepimizin birincil aradığı cevaptır, “Ne yazayım?” sorusu. Aslında cevap kendinde. Kendi hayatımızı yazabiliriz. Sonuçta okuduğumuz romanlar ve hikayelerde başkalarının hayatları. Peki sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz? Hepimizin hayatı yazılmaya değerdir sözüme katılıyor musunuz?
                                           İLGİNİ ÇEKEBİLİR: SOSYAL FOBİYİ YOK ET

Foto kaynak:Pixabay.com


Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com

9 yorum:

  1. Hepimizin yazmaya değer bir şeyler yaşadığı muhakkak. Ama bazı kişilerin çok daha değerli. :)
    Dediğin gibi bloglar üzerinden zaten deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Başkaları okuyor ve kendince çıkarımlarda bulunuyor. Yeni fikirler ediniyor. Böyle düşününce ben de yazılması, paylaşılması taraftarıyım. Ama dil ve üslup çok önemli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten blog dünyasında dil ve üslubuna dikkat eden blogların ayakta kalacağını düşünüyorum ben de. Yorum icin tesekkürler :)

      Sil
  2. Tabi ki her hayat yazılmaya değerdir. Kimi soluk soluğa okunur, kimi ağır gelir bir kenarda okunacağı günü bekler, kimini eline alır okuyamadan bırakıverirsin.. Bazısı ilham verir, bazısı tüm sevincini söker alır içinden ama yine de yazılmaya değerdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlatmak istediğim tam da bu işte Yağmur Yağar. Yorum icin tesekkürler.

      Sil
  3. Tüm heyecanımla katılıyorum.Ben yazdım mesela.Tüm içtenliğimle yazdım.İki senede toparladım. Yaşadığım sevgiyi günü gününe, üzüntülerimi, gençliğimi, ailemi de katarak %100 gerçek hayatımın bir kaç kesitini yazdım.Tüm duygularımı açık açık paylaştım.Mahlas isim kullanmam gerekiyordu, öyle yaptım.İşte düşüncelerim bunlar Cem bey.İyi akşamlar dileklerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarak en iyisini yapmışsınız. Yazının somut örneği sizsiniz işte. Ne güzel. Yorum için teşekkürler. İyi akşamlar

      Sil
  4. Kaliteli yazıların değerinin er ya da geç değerinin anlaşılacağını düşünüyorum hep. Elbette ki her birimizin hayatlarında anlatmaya değer, insanları şaşırtacak, üzecek ya da heyecanlandıracak olaylar mevcut. Zor olan onları iyi bir anlatımla bir araya getirmek. Hayatımı yazmadım ama kendi çapımda bir roman çalışmam var. Kim bilir belki bir gün o da kitap olur ve ben de gururla duyuruyor olurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle sizin gibi iyi bir blogcunun, bloğuma yorum yapmasına sevindim :) Bence de her şey anlatımda bitiyor. Her gün gerçekleşen rutin bir olayı bile öyle bir yazarsınız ki. Herkesin ilgisini çeker. Dilerim romanınız hayal ettiğiniz gibi olur. Yorum için teşekkürler.

      Sil
    2. Güzel sözleriniz için teşekkür ederim. İyi olmaya çalışıyorum diyelim :) Dilerim hepimizin yolu açık olur. Sevgiler:)

      Sil