Powered By Blogger

1 Mart 2015 Pazar

Kadri'nin Götürdüğü Yere Git fiyaskosu...

Bu akşam Show Tv’de Kadri’nin Götürdüğü Yere Git filmini izledim. Normalde yine izlemezdim de. Diğer kanallarda bir şey olmayınca,”Bari izleyeyim” dedim. Eğer sinemaya gitseydim verdiğim paraya acırdım. İnsanı sıkan bir yanı var. Anlamsız sahneler almış başını gitmiş. Anlatmak istediği güzel bir hikaye. O tamam,onda sorun yok da. Sorun anlatış şeklinde. Yönetmen, daha önce ismini duymadığım biriydi. Bu yüzden önyargılı baktım yönetmene. Bakmamda da haklı çıktım. Ama filmi beğensem tersi olurdu. “Bu yönetmende iş var. Bu ismi bir yere not edeyim” derdim. Otel müdürü, itici tiplerin başında geliyordu. O adamın sahneleri çıkınca, “Yandık. Yine boş sahneler çıktı” dedim. Ne yazık ki, bunda da hiç yanılmadım. Alp Kırşan’ın yeni tanıştığı kızı oynayan ablamız hiç iyi oynayamadı. Ya yönetmen yanlış yönlendirdi onu, ya da yeteneği yoktu, potansiyeli bu kadardı. Zaten o ablamızı şimdilerde de bir yerde gördüğümüzde yok. Şafak Sezer’e sözümüz yok. Adam o kadar rahat ki. Sanki kendini oynuyor gibi rahat. Yetenek dediğimiz Şafak Sezer işte.Notum 5 üzerinden 1. Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com

2 yorum:

  1. Kötü film seyretmek adeta işkencedir. Hele sinemada isek neye yanacağımızı bilemeyiz. Verdiğimiz paraya, ayırdığımız zamanımıza acırız. Dediğiniz gibi televizyondan seyretmekle en az zararla atlatmışsınız. Geçmiş olsun :))

    YanıtlaSil