Güne takip ettiğim köşe yazarlarını
okuyarak başladım.Köşe yazılarını her zaman belli bir sıraya göre okurum.İlk
Haşmet Babaoğlu’nu en son da Hıncal Uluç’u.Zaten topu topu takip ettiğim köşe
yazarı sayısı 5’dir.Ayşe Özyılmazel ünlü annelerin kızları hakkında
konuşmalarını yazı konusu etmiş.”Anneler karışmamalı kızlarının hayatlarına”demiş.Bence
de.İki sevgilinin arasında annenin ne işi var.Önemli olan ne olursa olsun
çocuklarının yanında olmaktır gerisi hikaye.
Okumaya başlamışken,”Devam edeyim”dedim.Günlükler
kitabını okumaya devam ettim.Muzaffer Buyrukçu’nun kitabi.Kitapta nasıl
yazarların,şairlerin birbirini çekemediğini okudum.Yükseklere koyduğumuz
insanların ne kadar da bencil olduklarına şahit oldum.Mesela Rıfat Ilgaz,Can
Yücel.Kitap beş yüz küsür sayfa.Ben daha üç yüzlerdeyim.Sonra da takip ettiğim
bloglara baktım.Yeni yazı var mı diye,yoktu.
Bu akşam Diriliş Ertuğrul gecesiydi.Ona
baktım.Bu bölümde tempo resmen yerlerdeydi.Gitgide artması gereken bir tempo
olması gerekirken tersine gitgide düşüyor.Bir de seyircinin gözüne sokar gibi
kafa kesme sahneleri aldı başını gidiyor.Böyle olmamalı.Sanırım RTÜK
uyarmış.Ama hiç uyarı almamış gibi yine bu akşam kanlı sahneler vardı.
Ve gecenin sonunu da her zaman olduğu gibi
Burada Laf Çok programı ile yaptım.Bu akşam Yeşil Deniz dizisinin oyuncuları
konuktu.Bu akşamki programı pek beğenmedim.Bazı zamanlar harika programlar
oluyor.Ama her gece de süper bir program olamaz ki değil mi?İşte bir gün böyle
geçti.
Blog
linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
malesef pek çok dizi aynı durumda ben pek rağbet etmiyorum türk yapımı dizilere zamanla türk dizi kalitesi yükselirse hepimiz çok memnun oluruz
YanıtlaSilZamanla daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum dizi sektörünün. O zaman gönül rahatligiyla izleyebilecegiz dizilerimizi.
Sil